Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1889 Esas 2015/611 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1889
Karar No: 2015/611
Karar Tarihi: 14.04.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1889 Esas 2015/611 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/1889 E.  ,  2015/611 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; katılanın internet üzerinden dizüstü bilgisayar almak üzere sanıkla anlaştığı ve kapora olarak sanığın bildirdiği cep telefonuna bankamatikten 200 TL havale ettiği, buna karşın sanığın iki kg ceviz göndermek suretiyle katılanı kandırdığı ve haksız menfaat temin ettiği iddia edilen olayda; sanığın 11/10/2011 tarihli celsedeki ikrarı, katılanın aşamalardaki beyanları, katılan tarafından sanığa gönderilen paraya ilişkin dekont ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın atılı suçu işlediği anlaşılmış olup; dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin de yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği halde mahkemece hapis cezası alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının gerekçe gösterilmeksizin alt sınırın üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla "“60 gün”, “30 gün”,”25 gün” ve “500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” , “2 gün”,”1 gün” ve “20 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.