Esas No: 2021/8315
Karar No: 2022/14414
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8315 Esas 2022/14414 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiştir. Sanığın görülen davada babasına yediemin olarak teslim edilen çayları ele geçirilmiştir ve sanık yalnızca eşyayı başka bir depoya götürdüğünü beyan etmiştir. Sanığın babası hakkındaki dava dosyası ve inceleme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, yeni yasal düzenlemeler ve Anayasa Mahkemesi kararlarına atıfta bulunularak yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçu işlendiği ve hükümlülük ile müsadere cezası verildiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi
- 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi
- 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesi (ek fıkra)
- 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi
- 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası
- 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi (öncesi)
- Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı kararı
- Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı
- TCK'nun 53. maddesi
- Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı
- 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi
- TCK’nun 54/4. maddesi (suçta kullanılan eşya)
- TCK’nun 54/1. maddesi (suçta kullanılan nakil aracı)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM :Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın savunmasında ele geçirilen çayların babası ... hakkında Kilis 1. Asliye Mahkemesinde görülmekte olan davada babasına yediemin olarak teslim edilen çaylar olduğu ve kendisinin yalnızca eşyayı başka bir depoya götürdüğünü beyan etmesi, UYAP üzerinden yapılan incelemede sanığın babası hakkında açılan davada Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/234 E ve 2013/247 K sayılı dosyası üzerinden sanıkların beraatlerine karar verildiğinin, katılan vekilinin temyizi üzerine 7. Ceza Dairesinin 05.05.2016 tarih 2014/27275 E ve 2016/6779 K sayılı ilamı ile bozularak yerel mahkemesine gönderildiğinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında, sanıktan ele geçen çayların kaçak olup olmadıklarının tespiti bakımından sanığın babası olan ... hakkındaki yukarıda anılan dava dosyası ile incelemeye konu davanın birleştirilmesi sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde yapılan değişiklik öncesi anılan maddede öngörülen hapis cezası üst haddinin 2 yıl olduğu gözetilerek;
Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK'nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca sanığın eyleminin “basit yargılama usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Dava konusu eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi gereğince, suçta kullanılan nakil aracının ise TCK’nun 54/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.