Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5491
Karar No: 2016/2347
Karar Tarihi: 03.03.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5491 Esas 2016/2347 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/5491 E.  ,  2016/2347 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : 1-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında; Beraat
    2-Sanık ... hakkında;
    5237 sayılı TCK"nın 158/1-f-son, 52/2-4, 53/1 maddesi uyarınca, 5 yıl hapis ve 80.000 TL adli para cezası

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıkların suç tarihinde katılanın ortağı ve yöneticisi olduğu .... Şirketi ile e-mail yoluyla irtibata geçerek bu şirketin ürettiği et ürünlerinden satın almak istediklerini bildirdikleri, bunun üzerine katılanın söz konusu e-mailde belirtilen telefon numarasını arayarak kendisini ... olarak tanıtan kişi ile görüştüğü, yapılan görüşme neticesinde 25.130 TL’lik et ürünün sanıklara satılması ve teslimatın Sakarya İlinde yapılması konusunda anlaşmaya varıldığı, yapılan anlaşma uyarınca satılan malın bedelinin banka havalesi yoluyla ödeneceği, ancak aradan bir süre geçmesine rağmen sanıklar tarafından herhangi bir havalenin yapılmaması üzerine katılanın bir kez daha kendisini ... olarak tanıtan kişi ile irtibata geçtiği, bu kişinin havalenin yurt dışından yapıldığını, bu nedenle hesaba gecikmeli olarak geçeceğini söylediği ve ödemenin çekle yapılması hususunda katılanı ikna ettiği, bunun üzerine katılanın 25/02/2006 tarihinde sanıklara sattığı et ürünlerini şirketine ait bir araca yükleyerek ... İline etirdiği, bu sırada katılanın yanında şirket çalışanı olan ......’ın da bulunduğu, ... İlinde katılanı ve adı geçen tanığı sanık ...’ın karşıladığı, sanık ...’in katılan tarafından getirilen ürünleri teslim aldıktan sonra suça konu çeki katılana tevdii ettiği, bir süre sonra katılan tarafından bankaya ibraz edilen çekin sahte olduğunun anlaşıldığı, bu şekilde sanıkların aynı suç işleme kararı ile birlikte hareket ederek suça konu sahte çeki kendisinden satın aldıkları mal karşılığında katılana verip haksız kazanç temin etmek suretiyle üzerlerine atılı “nitelikli dolandırıcılık” suçunu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda;
    1-Sanık ... müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanığın yokluğunda verilen ve 28/05/2010 tarihinde tebliğ edilen 19/01/2010 tarihli beraat hükmüne yönelik, karardan sonra vekalet verdiği müdafiinin yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 15/02/2013 tarihli temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2-Katılan vekilinin sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen berat hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanıkların savunmalarına, katılan beyanına, tanık anlatımına ve tüm dosya kapsamına göre; sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında benzer eylemlerden dolayı açılmış kamu davalarının bulunması dışında bu kişilerin üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair herhangi bir delil elde edilememiş olup; buna göre adı geçen sanıkların atılı suçtan beraatlerine yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerin ayrı ayrı ONANMASINA,
    3-Katılan vekilinin sanık... hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanıkların savunmalarına, katılan beyanına, tanık anlatımına ve tüm dosya kapsamına göre; katılanın soruşturma aşamasında alınan ifadesi sırasında sanık ...’ı kendisine suça konu çeki veren kişi olarak teşhis etmesi, kovuşturma aşamasında alınan ifadelerinde ısrarla soruşturma aşamasındaki teşhisinin doğru olduğunu beyan etmesi, sanık ...’in suç tarihinde cezaevinde olduğunu beyan etmesine karşın mahkemece ilgili cezaevi idareleri ile yapılan yazışmalar neticesinde adı geçen sanığın suç tarihinde cezaevinde olmadığının tespit edilmiş olması, son olarak sanığın başka bir suç nedeniyle yakalandığında alınan savcılık ifadesinde; “... isimli kişinin kendisine sahte kimlik çıkardığını, bu kişinin yönlendirmesi ile bazı yerlere gidip birtakım mal ve ürünleri teslim aldığını, bu şekilde teslim aldığı ürünlerden birisinin de sucuk olduğunu” beyan etmesi ve katılan tarafından suça konu sahte çek karşılığında teslim edilen et ürünlerinin büyük miktarının sucuktan oluştuğunun tespit edilmiş olması karşısında yerel mahkemenin adı geçen sanığın atılı suçtan mahkûmiyetine yönelik kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
    Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı uyarınca sanık hakkında hapis cezasına mahkûmiyetinin kanuni sonucu olarak seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1-2-3. fıkraların uygulanmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi