8. Hukuk Dairesi 2018/528 E. , 2020/240 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı-karşı davalı üçüncü kişi vekili ve davalı-karşı davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı-karşı davalı üçüncü kişi vekili, borçlu aleyhine yapılan takipte haciz yapılan adresin müvekkiline ait olduğunu, borçlu ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını, borçlu şirketin uzun zaman önce farklı bir adrese taşındığını, mahcuzların üçüncü kişiye ait olduğunu belirterek, istihkak davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı alacaklı vekili, borçlu şirket ile yapılan ticari alışverişlerde haciz adresinin kullanıldığını, üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket ortakları arasında akrabalık bağı bulunması, aynı ortakların iki şirkette de yer alması nedeniyle organik bağ bulunduğunu, bununla birlikte borçlunun üçüncü kişiye işletme devri yapmasına rağmen yasadaki usullere uygun devir yapılmadığını belirterek istihkak davasının reddine, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının kabulü ile davacı-karşı davalı şirket aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, borçlu şirket ile üçüncü kişi şirket ortakları aynı olup, aynı iş kolunda faaliyet gösterdikleri, mahcuzları davacıya muvazaalı olarak sattıkları gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş, üçüncü kişinin temyizi üzerine Dairemizin 21.12.2016 tarihli ve 2016/21308 E. 2016/17288 K. sayılı ilamı ile davanın esasına ilişkin temyiz itirazları reddedilmiş, asıl davaya yönelik hükmün vekalet ücreti, tazminat yönünden, karşı davaya yönelik olarak karşı davacı alacaklının hukuki yararı kalmadığından dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozmaya uyularak yargılama yapılmış, asıl davanın reddine karşı davanın usulden reddine ve davalı-karşı davacı alacaklının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı üçüncü kişi ve karşı davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına, karşı dava alacaklının tasarrufun iptali talebine ilişkindir.
1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davacı üçüncü kişi vekilinin ve karşı davacı alacaklı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Mahkemece karşı davanın esasına girilmeden dava şartı yokluğundan reddine karar verildiğine göre, davacı-karşı davalı lehine karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de belirtilen yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nin ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin ve karşı davacı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, karşı davacı alacaklı vekilinin (2) nolu bendi amaçlayan temyiz itirazlarının kabulüne, Yerel Mahkeme hüküm fıkrasının 6. bendinin "... 2.729,76-TL nispi vekalet ücretinin..." kısmının hükümden çıkartılarak yerine “... 660,00 TL maktu vekalet ücretinin ...“ ibaresinin yazılmasına, 1086 sayılı HUMK"un 438/son maddesi uyarınca düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 16.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi