17. Hukuk Dairesi 2013/3145 E. , 2014/2421 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :11/12/2012
NUMARASI :2012/77-2012/746
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, süresi dışında davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın davacı küçük G.. K.."a çarparak ağır derecede yaralanmasına neden olduğunu ileri sürerek, davacı Gözde için 50.000,00 TL., davacı baba ve anne için ise 25.000,00"er TL. olmak üzere toplam 100.000,00 TL. manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın davacı Gözde için 13.000,00 TL., davacı baba ve anne için 2.000,00"er TL. olmak üzere toplam 17.000,00 TL. manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Mahkeme kararı davalılar vekiline 31.12.2012 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi 6100 sayılı HMK geçici madde 3/II.fıkrası yollaması ile HUMK"nın 432.maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra, 17.1.2013 tarihinde harç yatırılarak temyiz defterine kaydedilmiştir.
Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.6.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay"ca da bu yolda karar verilebileceğinden, davalılar vekilince süresinden sonra verilen temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2-)Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
b-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK."nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, davalı tarafa ait aracın tam kusurlu olarak otobüs durağında bekleyen yayalara çarpmak şeklinde sebebiyet verdiği olayda, kaza tarihinde 15 yaşında lise öğrencisi olan davacı Gözde"nin ağır derecede yaralandığı, uzun süre hastanede yatıp tedavi gördüğü, ameliyat edildiği, vücuduna platin takıldığı anlaşılmaktadır. O halde, olaydaki kusur durumu ile meydana gelen yaralanma sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalının sorumluluğun niteliği de göz önünde tutularak, davacılar için olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan düşük manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE, (2) nolu bendin (a) fıkrasında açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bendin (b) fıkrasında açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılara geri verilmesine 24.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.