Esas No: 2021/9285
Karar No: 2022/14469
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9285 Esas 2022/14469 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında açılan dava kapsamında, ele geçirilen kaçak çörek otu ile ilgili olarak verilen hüküm temyiz edilmiştir. Mahkeme, yapılan incelemede sanığın eyleminin hafif cezalık kapsamında olduğunu ve etkin pişmanlık uygulamasının mümkün hale geldiğini belirtmiş, bu nedenle ilgili yasal düzenlemelerin gözetilerek uygulama yapılması gerektiğini vurgulamıştır. Ayrıca, dosyanın basit yargılama usulü yönünden yeniden değerlendirilmesinde ve TCK'nun 7. maddesi ile CMK’nun 251. maddesi uyarınca işlem yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirtilmiştir. Hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/5, 3/22 ve 5/2 maddeleri
- 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 61. ve 63. maddeleri ile geçici 12. maddenin 2. fıkrası
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi
- 6545 sayılı Yasa
- 7188 sayılı Kanun'un 24. ve 31. maddeleri ile geçici 5. maddenin (d) bendi
- 5271 sayılı CMK'nun 251/1. maddesi
- Anayasa'nın 38. maddesi
- 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararı
- 5275 sayılı Yasa'nın 106/3. maddesi
- Türk Ceza Kanunu'nun 51/7 ve 8. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1)Dosya içerisinde bulunan 2014/298 numaralı iddianame içeriğine göre sanığın eyleminin 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi kapsamında kaldığı gözetilerek yapılan incelemede; hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık ... lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde yapılan değişiklik öncesi anılan maddede öngörülen hapis cezası üst haddinin 2 yıl olduğu gözetilerek;
Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK'nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3)24/11/2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1)Sanık hakkında ele geçen çörek otu hakkında dava açıldığı halde, gerekçeli kararın toplanan deliller kısmında atılı suçla ilgisi bulunmayan "ele geçen kaçak eşyanın geçersiz çıktığının dosya içerisinde mevcut ulusal marker tespit tutanağından anlaşıldığı" ibaresi yazılmak suretiyle CMK'nun 230/1-a maddesine aykırı davranılması,
2)Hükümde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde doğrudan verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda 5275 sayılı Yasanın 106/3. maddesi uyarınca hapse çevrilmesine karar verilmesi,
3)Hapis cezası ertelenen sanığa 5237 sayılı TCK'nun 51/7. maddesi gereğince denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceği ile TCK'nun 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağına dair ihtaratın yapılmaması,
4)Malen sorumlu ...’nın beyanında nakil aracını sanığa ihiyacı olduğu için verdiğini, kaçakçılıkta kullanılacağını bilmediğini beyan etmesi karşısında malen sorumlunun iyiniyetli 3. kişi olmadığını gösterir somut delil bulunmadığı gözetilmeden, nakil aracının iadesi yerine yazılı gerekçe ile müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve malen sorumlu vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.