Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2046
Karar No: 2014/2415
Karar Tarihi: 24.2.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/2046 Esas 2014/2415 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/2046 E.  ,  2014/2415 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 04/10/2012
    NUMARASI : 2005/365-2012/409

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın yolun karşısına geçen davacı H.. P.. ile eşi K.. P.."a ve davacı küçük Ö..M..T.."na çarpması sonucu K.. P.."un vefat ettiğini, davacı Hasan ile Önder M.."in yaralandığını, davacılar Armağan, Bilgi ve Bilent"in davacı Hasan ile kazada ölen Kıymet"in çocukları olduğunu, davacılar Bilgi ve İ.. Ş.."un yaralanan küçük Önder M.."in anne ve babası olduğunu ileri sürerek, davacı Hasan için eşinin ölümü nedeniyle cenaze-defin, ulaşım vs. maddi zararları yönünden 1.000,00 TL. maddi tazminat ile 6.000,00 TL. manevi tazminatın , davacı Armağan için 3.000,00 TL., davacı Bilent için 2.500,00 TL., davacı Bilgi için 4.000,00 TL., davacı İ..Ş.. için ise 1.000,00 TL. manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Erdem, kazaya karışan aracı kazadan önce noterden ihbar edilen Keziban"a sattığını, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini ve davanın reddini savunmuş, davalı İrfan vekili, davacı tarafın maddi ve manevi zararının karşılandığını ve davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere göre, yargılama sırasında vefat eden davacı H.. P.."un maddi tazminat davasının cenaze-defin ve ulaşım gideri için 185,63 TL. üzerinden kısmen, manevi tazminat talebinin de 3.000,00 TL. üzerinden kısmen kabulü ile veraset ilamındaki payları oranında mirasçılarına verilmesine, diğer davacıların manevi tazminat talepleri yönünden ise; davacı Armağan için toplam 1.500,00 TL., davacı Bilent için toplam 1.250,00 TL., davacı Bilgi için toplam 2.000,00 TL. ve davacı İ..Ş.. için 500,00 TL. tazminat yönünden kısmen kabullerine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, hükmedilen tazminatların olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsillerine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    1-)7.10.2004 tarih, 25606 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanun ile HUMK’na eklenen ek madde 4 ile aynı yasanın 427. (HMK 341 ve 361.) maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2012 tarihinden itibaren 1.690,00 TL’ye çıkarılmıştır.
    Somut olayda, davacı A.. P.. için 1.500,00 TL., davacı B...K..çin 1.250,00 TL., davacı İ..Ş.T.. için 500,00 TL. manevi tazminata karar verilmiş olup, her davacı yönünden temyize konu karar (ayrı ayrı olmak üzere) anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, anılan davacılar için kurulan hükme yönelik olarak davalılar vekillerinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-)Davacı (ölü) H.. P.. ile davacı B.. T.. lehine kurulan hükümlere yönelik olarak davalı E.. G.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı Erdem aleyhindeki dava, kazaya karışan aracın malik-işleteni sıfatıyla açılmıştır.
    2918 Sayılı KTK.’nin 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte bu karine kesin değildir. Ayrıca noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır.
    Somut olayda, davalı vekilinin yargılama sırasındaki savunmasına ve temyiz dilekçesine ekli belgelere göre, kazaya karışan araç, davalı tarafından Karşıyaka 3.Noterliği’nin 30.11.1999 tarihli “Araç Satış Sözleşmesi” ile dava dışı ihbar edilen K.. Ö.."ye satılmıştır. Kaza ise, 28.8.2000 tarihinde meydana gelmiştir.
    Bu durumda davalı Erdem"in kaza tarihinde araç maliki veya işleteni olmadığı anlaşılmakla hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-)Davacı (ölü) H.. P.. ile davacı B.. T.. lehine kurulan hükümlere yönelik olarak davalı İ.. S.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    a-)Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, bu davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    b-)Davalı İ.. S.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Davalı vekili yargılama sırasındaki savunmasında, olaydan sonra davacı tarafla anlaşma sağlandığını davacı yanın maddi ve manevi zararları için 21.12.2000 vade tarihli senet verildiğini, senedin icra takibi yoluyla müvekkilinden tahsil edildiğini ileri sürmüş, anılan takip dosyası mahkemece getirtilip incelenmiş, davacılar vekili 04.4.2002 tarihli oturumda senedin mahsuben alındığını, 22.3.2011 tarihli oturumda ise senedin manevi zarar için alındığını beyan etmiştir. Mahkemece bu yönde yeterli bir inceleme ve araştırma yapılmış değildir.
    Ödeme borcu söndüren nedenlerden olup, dava konusu olay nedeniyle davacı tarafa ödeme yapıldığı hususu davacılar vekilinin de kabulünde olduğundan mahkemece yapılan ödemenin (maddi ve manevi zararlardan) hangi tazminat kalemine ilişkin olduğunun açılığa kavuşturulması ve bu yönün karar yerinde tartışılıp irdelendikten sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin davacılar A.. P.., B..K..ve İ...Ş...T...lehine kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının hükmün kesin olması nedeniyle reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı (ölü) H.. P.. ile davacı B.. T.. lehine kurulan hükümlere yönelik olarak davalı E.. G.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına, (3) nolu bendin (a) fıkrasında açıklanan nedenlerle, aynı davacılar yönünden davalı İ.. S.. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bendin (b) fıkrasında açıklanan nedenlerle, davalı İ.. S.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 24.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi