Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1621
Karar No: 2014/2409
Karar Tarihi: 24.2.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/1621 Esas 2014/2409 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/1621 E.  ,  2014/2409 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 05/09/2013
    NUMARASI : 2012/562-2013/431

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı A.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-
    Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle ;Mahkemece satış senedinde gösterilen bedel ile bilirkişi tarafından belirlenen gerçek bedel arasında fahiş bir farkın bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olmadığı,İİK"nun 278/2 maddesi gereğince akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağışlama hükmünde olup iptale tabi olduğu,ancak, lehine tasarruf yapılan üçüncü kişilerin resmi akit tablosunda belirtilen satış bedeli dışında daha fazla ödemede bulunulduğunun banka kayıtları gibi yasal ve geçerli belgelerle kanıtlanmasının mümkün olduğu;somut olayda davalı 3. kişi A.. Ç.."un, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılması için A..T..B.."na 76.550.00.-TL ödeme yaptığını savunarak buna ilişkin kaydın A... T.. B..dan getirtilmesi istenilmesine karşın mahkemece bu belgelerin araştırılması ve incelenmesi yoluna gidilmediğinden mahkemece davalı A.. Ç.."un delilleri arasında bildirdiği ipoteğin kaldırılmasına ve borçlu hesabına yatan miktara ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili bankalardan sorulup ne gibi işleme tabi tutuldukları belirlendikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı,kabule göre de, tasarrufun iptali davasında, hangi takip dosyası için tasarruf iptal edilecekse gösterilmemesi ve tasarrufa konu işlemin “alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere” iptal edildiğinin hüküm yerine yazılmaması, ayrıca harcın alacak miktarı ile tasarrufa konu şeyin tasarruf tarihindeki gerçek bedelinden hangisi az ise o bedel üzerinden hesap edilmesi gerekirken, taşınmazın satış senedinde gösterilen miktarı üzerinden harç tahsiline karar verilmesinin de isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, toplanan delillere göre, banka kayıtlarına göre davalı Aliye tarafından davalı borçlu Murat"ın, "kredi borcuna mahsuben" kaydıyla 6.2.2009 tarihinde 76 550,00 TL"nin bankaya yatırıldığı, ancak bu bedel ile davalının savunması arasında irtibat kuran bir şerhin dekontta yer almadığı gibi ipoteğin kaldırılması amacıyla yatırılmış bedel olduğuna ilişkin bir kaydın da bulunmadığı, davalı Aliye"nin cevap dilekçesi ekinde delil listesi beyanı bulunmadığı, yemin deliline dayanılmadığı, bu haliyle davalının 76.550.00 TL ödemesinin dava konusu taşınmazın tasarruf tarihi itibarıyla belirlenen 109.560,00 TL"lik bedel dikkate alındığında tapudaki satış bedeli olan 19.000,00 TL"ye, sözü geçen miktar eklense dahi yine rayiç bedelle arasında 14.010,00 TL"lik bir farkın olacağı, bu miktarın satış tarihindeki ekonomik koşullar birlikte değerlendirildiğinde rayiç bedelle büyük bir fark olarak kabulünün gerektiği, davalının her iki halde de savunmasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı A.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak gerekli araştırma yapılmış ise de varılan sonuç, dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
    İİK 278/3-2 maddesinde “yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler” bağışlama gibi sayılmış ve bu tasarrufların iyiniyet koşulu aranmaksızın iptale tabi olduğu kabul edilmiştir. Tasarrufun bu bent gereğince iptal edilebilmesi için malın satış tarihindeki gerçek değeri ile satış bedeli arasında aşırı oransızlık bulunması gerekir. Yargıtay"ın yerleşmiş içtihatlarına göre edimler arasında aşırı bir oransızlıktan sözedebilmek için malın satış tarihinde borçlu aleyhine edimler arasında en az bir misli fark bulunması gerekir. Satılan taşınmaz üzerinde ipotek ve haciz kayıtları varsa alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığı kabul edilir. Bu nedenle oransızlık belirlenmesinde tapu kaydındaki ipotek ve haciz miktarlarının da gözönünde tutulması gerekir. Bunun dışında davalı 3.kişi tapudaki satış bedeli dışında ödeme yaptığı iddiasında ise bu iddiasını ispatlaması halinde tapu dışı yapılan ödemenin de göz önüne alınması gereklidir.
    Somut olayda, davalı A.. Ç.., dava konusu taşınmazı üzerinde A..T.. K..B.. AŞ. lehine 11.09.2008 tarih ve 78.024,00 TL ipotekle birlikte 19.000,00 TL bedelle 06.02.2009 tarihinde satın almıştır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu gereğince taşınmazın 06.02.2009 tarihindeki değeri 109.560,00 TL olarak belirlenmiştir. Mahkemece A..T.. K..B..a yazılan müzekkere cevabından dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fek edilmesine ilişkin belgenin 10.02.2009 tarihinde Y..Ç.."a (davalı A.. Ç.."un eşi) elden verildiği, ipotek borçlusu M.. E.."in şubedeki hesabına da kredi borcuna mahsuben A.. Ç.. tarafından 06.02.2009 tarihinde 76.550,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan bu ödeme ile de M.. E.. tarafından ipotek borcunun ödendiği, M.. E.."in, 11.02.2009 tarihi itibarıyla hesabındaki paranın 38,97 TL olduğu anlaşılmaktadır. Davalılar arasında dava konusu taşınmaz satışı dışında başka bir ticari ilişki olduğu iddia ve ispatlanamadığından banka dekontunda ipotek borcu veya taşınmaz satış bedeli gibi bir şerhin bulunmaması ödemenin başka bir amaçla yapıldığını göstermiyeceği gibi aksine bu ödemenin satış tarihi, ipotek miktarı, ipoteğin kalkmış olması gibi maddi ve hukuki olaylar karşısında taşınmaz satışına ilişkin olduğunu kabulünü gerektirmektedir.
    O halde, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için davalı Aliye tarafından davalı borçlu Murat"ın hesabına gönderilen 76.550,00 TL ile tapudaki satış bedeli olan 19.000,00 TL toplandığından anılan taşınmazın davalı Aliye"ye maliyeti 95.550,00 TL olup bu bedel ile bilirkişi tarafından belirlenen 109,560,00 TL arasında misli fark bulunmadığı anlaşılmaktadır. Biran için tapudaki ödemenin 19.000,00 TL olmadığı, davalı Aliye"nin belirttiği gibi taşınmazın 80.000,00 TL bedelle alınması durumunda da misli fark oluşmadığından anılan tasarrufun İİK 278/3-2 madde gereğince iptalinin mümkün olmadığı, yine davalı 3.kişinin borçlunun durumunu ve amacının bilen veya bilebilecek kişilerden olduğu da davacı tarafından ispatlanamadığından anılan tasarrufun İİK 280/1 madde gereğince de iptali mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulü isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı A.. Ç.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı A.. Ç.."a geri verilmesine 24.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi