Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5641
Karar No: 2019/4160
Karar Tarihi: 08.05.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/5641 Esas 2019/4160 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen İİK 121. maddesine dayalı ortaklığın giderilmesi davasından dolayı verilen hüküm davalı Doğan Taşçı tarafından temyiz edilmiştir. Kararda, Tebligat Kanunu'nun 19 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildiği ve gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsendiği belirtilmiştir. İlk aşamada, muhataba çıkarılan ilk tebligatın bilinen veya gösterilen en son adrese normal bir şekilde çıkarılması gerektiği, muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda ise tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. İkinci aşamada ise, muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tespit edilememesi durumunda tebliğ evrakının tebligatı çıkartan mercie geri gönderilmesi, bu aşamadan sonra ise tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek tebligat yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, belirtilen ilkeler ışığında davaya konu olan davalıya yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve gerekçeli kararın diğer davalılara da usulüne uy
14. Hukuk Dairesi         2016/5641 E.  ,  2019/4160 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki İİK 121. maddesine dayalı ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... Taşçı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
    Davalı ...’a tebliğe çıkarılan gerekçeli kararın ilk seferde tebligat parçasının arkasına posta memuru tarafından “belirtilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması sebebiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca evrak mahalle muhtarlığına teslim edilmiştir” ibaresi yazılmak suretiyle tebliğ edildiği ve bu işlemin usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Davalı ...’a gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. ve 21. maddeleri gözetilerek ve Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğinin sağlanması gerekmektedir.
    Yine gerekçeli kararın davalılar ..., ..., ... yönünden farklı adreslere tebliğe çıkarılmasına karşın, aynı adreste ikamet ettiğini beyan eden ve fakat adres kayıt sisteminde aynı sokakta farklı kapı numarasında kayıtlı görünen amcaları Doğan Taşçı’ya tebliğ edildiği, buna göre tek bir kişinin her üç adreste de aynı anda bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple davalılar ..., ..., ...’ya da gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebligat yapıldıktan ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 08.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi