Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1877
Karar No: 2020/3093
Karar Tarihi: 12.06.2020

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/1877 Esas 2020/3093 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2020/1877 E.  ,  2020/3093 K.

    "İçtihat Metni"



    I-TALEP:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.02.2020 tarih ve 2020/17975 sayılı yazısı ile; 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu"na muhalefet suçundan sanıklar ... ve ... ..."nın anılan Kanun"un 6/2-son maddesi gereğince 180,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/09/2007 tarihli ve 2007/186 esas, 2007/224 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanıklar müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin, AİHM"nin kararının Türkçe tercümesi olmadığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aynı Mahkemenin 20/11/2019 tarihli ve 2017/477 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/12/2017 tarihli ve 2017/615 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. maddesi uyarınca "...f) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması,..." halinde kesinleşmiş bir hükümle sonuçlanan davanın, hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülebilmesinin mümkün bulunduğu anlaşılmakla, dosya kapsamına göre, yargılamanın yenilenmesi talebinde ileri sürülen hususların değerlendirilmesi için AİHM"nin kararının Türkçe tercümesi olması gerektiği durumlarda mahkeme tarafından bilirkişi vasıtasıyla kararın tercümesi yaptırıldıktan ve toplanacak diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra, yargılamanın yenilenmesinin kabul veya reddine karar verilmesinin uygun olacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 03/02/2020 gün ve ...-Kyb sayılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
    II- OLAY;
    2002 yılı Eylül ayında ortalama fiili satış miktarının 8398 adet, satış fiyatının ise 350.000-TL olduğu ve sonraki süreçte birinci sayısının 02.09.2002 tarihinde yayınlandığının bildirildiği anlaşılan "Yeniden ... Gündem" adlı gazetenin, 20.09.2002 tarihinde 1. yıl 19. sayısının ilk sayfası manşetinde ve 6. sayfasında
    "KADEK Özel Bölge İlan etti..." başlığı ile yayınlanan yazıda KADEK terör örgütünün sözde genel yönetim kurulunun açıklamalarına yer verildiğinden, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başavcılığının 27.11.2002 tarih 2002/1854 hazırlık, 2002/1272 esas ve 2002/1272 numaralı iddianamesi ile gazete sahibi ... ... ile sorumlu yazı işleri müdürü ..."ın 20.09.2002 tarihinde yasa dışı terör örgütü açıklamalarına yer vermek suçundan 3713 sayılı Kanunun 6/2-son, 5860 sayılı Kanunun ek 2/1 maddelerinden 2845 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince cezalandırılmaları istenilmiştir.
    İstanbul 5 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 2002/299 esasına kayden yürütülen kovuşturma sonunda özetle 23.09.2003 tarih 2003/218 karar sayılı ilam ile sanıkların 3713 sayılı TMK"nın 6/2-son, TCK"nın 59 ve 647 sayılı CİK"in 5. maddeleri uyarınca ağır para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
    Sanıklar müdafiince yapılan temyiz başvurusuna istinaden Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 09.11.2004 tarih 2004/6267 esas 2004/6155 karar sayılı ilamı ile onama kararı verilmiş ise de süreçte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan karar düzeltme başvurusu üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 14.12.2004 tarih 2004/9414 esas 2004/7077 karar sayılı ilamı ile karar düzeltme istemi yerinde görülerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma üzerine CMK"nun 250. maddesi gereğince yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde 13.10.2005 tarih, 2005/31 Esas ve 2005/264 Karar sayılı ilam ile özetle atılı suçun mahkemenin görevini belirleyen 5271 sayılı CMK"nın 250. maddesinde belirtilen suçlar arasında olmadığından bahisle görevsizlik kararı ile Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilen dosya kapsamında, 21.09.2006 tarih 2005/734 esas ve 2006/622 karar sayılı karar ile karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığına yönelik yapılan inceleme sonucunda Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 18.12.2006 tarih 2006/12581 esas ve 2006/10307 karar sayılı ilamı ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.10.2005 tarih 2005/31 esas ve 2005/264 karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/186 esasına kaydedilen dosya kapsamında yapılan yargılama sonucunda, 20.09.2007 tarih 2007/224 karar sayılı ilam ile sanıklar hakkında, lehlerine olan 5532 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hali ile 3713 sayılı TMK"nın 6/2-son, 765 sayılı TCK’nın 19, 59 maddeleri gereğince adli para cezası ile cezalandırılmalarına temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
    03.10.2007 havale tarihli dilekçe ile sanıklar müdafiince temyiz isteminde bulunulmuş ise de; mahkemenin 16.10.2007 tarihli kararı ile 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve CMK"nın 305/1-1 maddeleri gereğince verilen kararın temyize tabi olmadığından temyiz talebinin reddine yasa yolları açık olmak üzere karar verilmiş, sanıklar müdafiince kararın 03.10.2007 tarihinde, temyiz talebinin reddine dair kararın ise 08.11.2007 tarihinde tebliğ alındığı görülmüştür.
    16.10.2017 havale tarihli dilekçesi ile sanıklar müdafii, AİHM"nin yabancı dildeki orjinal metninin bulunduğu gerekçeli kararı sunarak, CMK "nın 311 maddesi f bendi uyarınca mahkemesinden yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur.
    İstanbul 13 Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/477 değişik iş sayılı 20.11.2017 tarihli kararı ile özetle; Cumhuriyet savcısının mütalaasında kararın Türkçe tercümesi olmadığından bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini mütalaa ettiği de belirtilerek, dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda yeniden yargılama talebinin reddine mütalaaya uygun olarak karar verildiği belirtilmek sureti ile karar verilmesine yer olmadığına dair itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
    Sanıklar müdafii 31.11.2017 tarihli dilekçesinde özetle, kararda gerekçe belirtilmemiş ise de Türkçe tercümesinin olmadığına dair verilen mütalaaya göre karar verildiğinin anlaşıldığını belirterek, bu nedenle verilen kararın usul ve yasalara ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğundan ve re"sen gözetilecek sebeplerle kaldırılmasına yönelik itirazda bulunmuştur.
    İstanbul 14 Ağır Ceza Mahkemesinin 05.12.2017 tarih 2017/614 değişik iş sayılı kararı ile hükümlü ... yönünden; 07.12.2017 tarih 2017/615 değişik iş sayılı kararı ile de hükümlüler ... ve ... yönünden yeniden yargılama istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karara yönelik yapılan itirazların reddine kesin olarak karar verilmiştir.
    Dosya kapsamında, kararın tercümesinin bulunmadığına yönelik verilen Cumhuriyet savcısının mütalaasına rastlanılmamıştır.
    Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığının 12.12.2017 tarihli yazısı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ... ve ... başvurusuna ilişkin olarak 13.06.2017 tarihinde karar verildiği, kararın çevirisinin henüz tamamlanmadığı, tamamlandığında HUDEC veri tabanından ulaşılabileceği, kararda özetle verilen mahkumiyet kararı nedeni ile AİHS"in 10. maddesinin; ilk başvuranın temyiz talebinde bulunamaması ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesinin başvuranlara tebliğ edilmemesi dolayısı ile 6. maddenin ihlal edildiğine karar verilerek başvuruculara manevi tazminat ödenmesine karar verildiği, bu kapsamda takibi yapılan karara yönelik olarak İstanbul 9 Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/10 Esas ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/186 sayılı dosyalarında AİHM kararı sonrasında yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulup bulunulmadığının bildirilmesinin istenildiği görülmüştür.
    Süreçte ayrıca;
    Sanık ... hakkında verilen adli para cezasıyla cezalandırılmasına dair mahkumiyet hükmünün infazının 6352 sayılı Kanunun geçici 1/c maddesi uyarınca ertelenmesine dair, ihtar da içeren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.07.2012 tarihli ek kararının itiraz yolu açık olmak üzere verildiği;
    Sanık ... ..."na yönelik ise İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.07.2012 tarihli ek kararı ile de Anayasa Mahkemesinin 3713 sayılı TMK"nın 6. maddesinde yer alan "sahipleri ve" ibaresini iptal etmesi nedeni ile suç olmaktan çıkartılan eyleme yönelik olarak verilen adli para cezasıyla cezalandırılmasına dair mahkumiyet hükmünün geri alınmasına ve kanunda suç olarak tanımlanmaktan çıktığından CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca beraatine dair temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği, 19.03.2013 tarihinde sanık müdafiinin kararı tebliğ aldığı ve 26.03.2013 tarihi itibari ile karar kesinleştirildiği görülmüştür.
    23.03.2019 tarihli dilekçesi ile sanıklar müdafiinin Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/614 ve 2017/615 değişik iş sayılı kararlarının, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin kararında her ne kadar gerekçe belirtilmemiş ise de Cumhuriyet savcısının mütalaasında "kararın Türkçe tercümesi olmadığından" şeklindeki gerekçeye dayandırıldığı anlaşıldığından usul ve yasaya, AİHS"ne aykırı olduğundan ayrıca CMK"nın 311 maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluştuğundan bahisle kanun yararına bozulması hususunda istemde bulunulması üzerine; 05.11.2019 tarihli Cumhuriyet Başsavcılığının, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/186 Esas ve 2007/224 Karar sayılı kararı ile ilgili olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararına istinaden yapılan istem kapsamında verilen kararlara yönelik, Anayasa Mahkemesinin 3713 sayılı Kanunun 6. maddesindeki "... sahipleri ve...." ibaresinin iptaline karar vermesi gerekçe gösterilerek "Yeniden ... Gündem" isimli gazetenin sahibi ... ... hakkında ek karar ile önceki karar ile verilen mahkumiyet hükmününün geri alınmasına karar verilerek hakkında beraat kararı verildiğinden ilgili kararın CMK"nın 309. maddesinde düzenlenen kanun yararına bozma kurumunun işletilmesini gerektirir nitelikte olmadığından kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceği; 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi uyarınca ... hakkındaki mahkumiyet hükmünün infazının ek karar ile ertelenmesine karar verildiği bu kapsamda ise CMK"nın 309. maddesinde düzenlenen kanun yararına bozma yoluna gidilmesi gerektiği hususunda görüşünün teminine müteakip, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 03.02.2020 tarihli yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından 2017/615 değişik iş sayılı 07.12.2017 tarihli kararın kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
    III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
    Mahkumiyet kararı nedeni ile AİHS"in 10. maddesinin; ilk başvuranın temyiz talebinde bulunamaması ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesinin başvuranlara tebliğ edilmemesi dolayısı ile 6. maddenin ihlal edildiğine ilişkin AİHM"nin ihlal kararının Türkçe tercümesinin dosyaya sunulmaması gerekçesi ile verilen yeniden yargılama talebinin reddine ve iş bu karara vaki itirazın reddine dair verilen merci kararının hukuka uygun olup olmadığına ilişkindir.
    IV-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
    Uyuşmazlıkla ilgili hukuki mevzuat şöyledir;
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
    Adil yargılanma hakkı
    Madde 6- (1) numaralı fıkrasının ilgili bölümü ;
    Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, ... bir mahkeme tarafından, ... görülmesini isteme hakkına sahiptir."
    2709 sayı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
    A. Hak arama hürriyeti
    Madde 36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
    Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.
    Madde 141 –...Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.
    5271 sayılı CMK"nun
    Kararların gerekçeli olması
    Madde 34 – (1) Hâkim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil, gerekçeli olarak yazılır. Gerekçenin yazımında 230 uncu madde göz önünde bulundurulur. Kararların örneklerinde karşı oylar da gösterilir.
    (2) Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir.
    Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenleri
    Madde 311 – (1) Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hallerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür:
    ...
    e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.
    f) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi. Bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir.
    (2) Birinci fıkranın (f) bendi hükümleri, 4.2.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile, 4.2.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanır.
    Yenileme isteminin kabule değer olup olmadığı kararı ve mercii
    Madde 318 – (1) Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir.
    (2) 303 üncü madde gereğince Yargıtayın doğrudan hüküm kurduğu hâllerde de hükmü vermiş olan mahkemeye başvurulur.
    (3) Yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer olup olmadığına dair olan karar, duruşma yapılmaksızın verilir.
    Geçici Madde 2 – (Ek: 11.4.2013-6459/21 md.)
    (1) İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle bir ceza hükmünün verildiğini tespit eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararlarından, 15.6.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunanlar bakımından bu Kanunun 311"inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz. Bu durumda olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunabilirler.
    Yargılamanın yenilenmesindeki amaç kanunda istisnai ve sınırlı olarak sayılan hallerin gerçekleşmesi halinde, gerçeğin araştırılması böylece toplumun ve sanığın menfaatinin korunması olduğundan, kesin hükme yönelik olarak ileri sürülen ve gerekli şartları taşımayan her türlü yenileme talebini dikkate alınması söz konusu olmayacaktır (Yargıtay CGK’nın 11.03.2014 tarih, 2012/3-909 Esas, 2014/121).
    Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenleri CMK"nın 311. maddesinde tahdidi olarak sayılmış, yargılamanın yenilenmesi talebini alan mahkemenin takip edeceği usul ve vereceği kararlar, müteakip maddelerde açıkça gösterilmiştir.
    Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, duruşma yapmaksızın istemin kabule değer olup olmadığına karar verir (Madde 318/1-3).
    Yargılamanın yenilenmesi istemi, kanunda belirlenen şekilde yapılmamış veya yargılamanın yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden gösterilmemiş veya bunu doğrulayacak deliller açıklanmamış ise, bu istem kabule değer görülmeyerek reddedilir (Madde 319/1).
    Aksi halde yargılamanın yenilenmesi istemi, bir diyeceği varsa yedi gün içinde bildirmek üzere Cumhuriyet savcısı ve ilgili tarafa tebliğ olunur (Madde 319/2).
    Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi istemini yerinde bulursa delillerin toplanması için bir naip hâkimi veya istinabe olunan mahkemeyi görevlendirebileceği gibi; kendisi de bu hususları yerine getirebilir (Madde 320/1).
    Delillerin toplanması bittikten sonra Cumhuriyet savcısı ve hakkında hüküm kurulmuş olan kişiden yedi günlük süre içinde görüş ve düşüncelerini bildirmeleri istenir (Madde 320/3).
    Yargılamanın yenilenmesi isteminde ileri sürülen iddialar, yeterli derecede doğrulanmaz veya 311"inci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 314"üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yazılı hâllerde işin durumuna göre bunların önce verilmiş olan hükme hiçbir etkisi olmadığı anlaşılırsa, yargılamanın yenilenmesi istemi esassız olması nedeniyle duruşma yapılmaksızın reddedilir (Madde 321/1).
    Aksi halde mahkeme, yargılamanın yenilenmesine ve duruşmanın açılmasına karar verir (Madde 321/2).
    Yeniden yapılacak duruşma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verir (Madde 323/1).
    CMK 311/1-f. maddesi gereğince; Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi. Bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir.
    Anayasanın 90/5. maddesine göre, usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.
    AİHS"in 46/1. maddesi AİHM"nin kesinleşmiş kararlarının taraf devletleri bağlayacağını amirdir.
    Bu itibarla Türkiye"nin taraf olduğu bir davada AİHM"ce verilen kesinleşmiş kararların iç hukuk açısından bağlayıcı olduğunda ve bu kararların icrası bağlamında bu durum ve tespitin CMK"nın 311/1-f. maddesinde hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak kabul edildiğinde kuşku yoktur.
    Sözleşmenin 6/3-a maddesinin sağladığı asgari teminatlardan birisi de kişinin isnat edilen suçlamadan "anladığı bir dilde" haberdar edilmesidir. Adil yargılama hakkının ihlal edildiğinin tespitine ve bu nedenle mahkumiyetle sonuçlanan kesinleşmiş hükmü muhtevi yargılamanın yenilenmesine dayanak teşkil eden AİHM kararının Türkçeye tercüme ettirilmesi, anılan ihlal kararının etkin biçimde icrası ile mükellef (AİHS madde 46) olan taraf devletin görev ve sorumluluğu kapsamında olduğundan doğrudan ya da Adalet Bakanlığı marifetiyle mahkemece temin edilmelidir.
    Şu hale göre; Adil yargılama hakkının ihlal edildiğinin tespitine ve bu nedenle mahkumiyetle sonuçlanan kesinleşmiş hükmü muhtevi yargılamanın yenilenmesine dayanak teşkil eden AİHM kararının Türkçeye tercüme ettirilmesinin doğrudan ya da Adalet Bakanlığı marifetiyle mahkemece temin edilmesi gerektiği gözetilmeden talebin reddine karar verilmesi usul ve kanuna uygun bulunmadığından mercii kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.
    V-SONUÇ: Açıklanan nedenlerle:
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.12.2017 tarihli ve 2017/615 değişik iş sayılı kararının Ceza Muhakemesi Kanunun 309/4-a-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi