11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/7250 Karar No: 2019/636 Karar Tarihi: 21.01.2019
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/7250 Esas 2019/636 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sahtecilik suçundan hüküm giyen sanığın cezasına ilişkin karar kanun yararına bozma istemiyle Yargıtay'a taşınmıştır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, suçun usulüne uygun şekilde değerlendirilmediğini ve sanığa isnat edilen eylemin daha özel nitelikteki 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun ilgili maddelerince suç teşkil ettiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda, yerel mahkemenin kararı CMK'nın 309. maddesi uyarınca bozulmuş, dosyanın yerine getirilmesi için mahalline gönderilmesi kararlaştırılmıştır. Kanun maddelerine ilişkin olarak Türk Ceza Kanunu'nun 207/1 ve 62/1. maddeleri ile Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 4. ve 63/10. maddeleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
11. Ceza Dairesi 2018/7250 E. , 2019/636 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 17.12.2018 tarih ve 2018/14436 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.12.2018 tarih ve KYB-2018/103457 sayılı ihbarnamesi ile; Özel belgede sahtecilik suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 207/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ....16. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/11/2014 tarihli ve 2013/617 esas, 2014/986 sayılı kararının “ müştekinin kimlik bilgileri kullanılarak bilgi ve rızası dışında adına sahte telefon abonelik sözleşmesi düzenlenen olayda, suç ve karar tarihinden önce 10/11/2008 tarih ve 27050 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na 6518 sayılı Kanun ile eklenen 4. maddesindeki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi veya işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz.” ile aynı Kanun’un 63/10. maddesindeki “Bu Kanunun 56 ncı maddesinin birinci fıkrası hükümlerine aykırı hareket edenler bin günden beş bin güne kadar; ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarına aykırı hareket ederek bu işi bizzat yapanlar elli günden yüz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklindeki düzenlemelere nazaran, sanığa isnad edilen eylemin daha özel nitelikteki 5809 sayılı Kanun’un 63/10. maddesindeki suçu oluşturduğu ve bu kapsamda üzerine atılı bulunan suç bakımından sanığa usûlüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla, Dosya incelendi, gereği görüşüldü: İncelenen dosya içeriğine göre kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ....16. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 27.11.2014 tarihli 2013/617 Esas ve 2014/986 Karar sayılı ilamının CMK"nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 21.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.