Esas No: 2019/3764
Karar No: 2022/3380
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/3764 Esas 2022/3380 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 2863 sayılı Kanuna aykırılık ve mühür bozma suçlarından sanığın beraatine karar vermiştir. Ancak, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme, katılan vekilinin mühür bozma suçundan temyiz istemini reddederken, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz istemini de reddetti. Ancak, mahalli Cumhuriyet savcısının 2863 sayılı kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine yönelik temyiz itirazı kabul edilerek, sanığın mahkumiyetine karar verilmesine karar verildi.
2863 Sayılı Kanun: Koruma Kanunu.
1412 Sayılı CMUK: Ceza Muhakemesi Usul Kanunu.
5320 Sayılı Kanun: Kamu Yönetimi ve Kontrol Kanunu.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, mühür bozma
Hüküm : Her iki suçtan; beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık ve mühür bozma suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Katılan vekilinin, mühür bozma suçundan sanığın beraatine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında; katılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının mühür bozma suçundan açılan davaya katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
II- Mahalli Cumhuriyet savcısının, mühür bozma suçundan sanığın beraatine yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince:
06/01/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda, 09/07/2014 tarihli yapı tatil zaptından sonra suça konu yapıda inşai faaliyetin devam etmediğinin belirtildiği anlaşılmakla, atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, mahalli Cumhuriyet savcısının, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
III- Katılan vekilinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde ise:
Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 04/12/1998 tarih ve 3332 sayılı kararı ile tescilli 3. derece doğal sit alanında kalan Çaykara ilçesi, Uzungöl, Yenimahalle Mevkiinde kain mevcut taşınmaza izinsiz olarak tek katlı yapı inşa edildiğinin 07/04/2014 tarihli kaçak yapı tespit ve görgü tutanağı ile tespit edildiği, anılan Kurul kararı ile ilan tutanaklarının dosya kapsamında mevcut olduğu, 06/01/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda, süreklilik arz etmeyen geçici yapı nedeniyle sit alanının doğal yapısına zarar verildiğinin belirlendiği, sanığın aşamalardaki savunmalarında, suça konu yapının kendisi tarafından yaptırıldığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile beraat hükmü tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA; 27/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.