Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/3635 Esas 2013/3646 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3635
Karar No: 2013/3646
Karar Tarihi: 15.04.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/3635 Esas 2013/3646 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/3635 E.  ,  2013/3646 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Çalı Mahallesi çalışma alanında bulunan 140 ada 44 parsel sayılı 1089,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, satış ve kazandırıcı  zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak  dava açmıştır. Mahkemece  yapılan   yargılama sonunda davanın kabulüne uzman fen bilirkişisinin krokili raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümün aynı parsel numarası ile davalı ... uhdesinde bırakılmasına ve tapuya tesciline, aynı raporda (B) harfiyle gösterilen bölümün yeni bir parsel numarası ile davacı ... adına zeytinlik vasfıyla tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davalının 08.07.2010 tarihli duruşmada davacının iddialarının doğru olduğu ancak mahallinde ölçüm yapılması gerektiği şeklindeki beyanı davanın kabulü şeklinde sonuç doğuran kesin bir kabul beyanı olmasa da bu beyanın daha sonra yapılan keşif ile desteklendiği ve davalının yapılan ölçüme itirazının olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, tespit sırasında bilirkişilik yapan ..."nın dinlenmiş olması ve mahalli bilirkişi sıfatıyla taşınmazın hangi bölümü üzerinde kim tarafından, ne şekilde zilyetlik sürdürüldüğünün şüpheden uzak şekilde tespit edilmemesi nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalı; taşınmazın hangi bölümünün kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde ve ne sıfatla kullanıldığı, öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, yerel bilirkişi ve tanıklardan etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişki yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, tespite aykırı sonuca varılması halinde tespit bilirkişileri de tanık sıfatıyla taşınmaz başında ayrı ayrı dinlenmeli, farklı beyanın sebebi sorulmalı; davalının duruşma sırasındaki beyanı bu çerçevede değerlendirilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan husular gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 15.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.