22. Hukuk Dairesi 2014/13351 E. , 2015/17224 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.05.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, fark kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafça dosyaya sunulan, “kıdem tazminatı hesap pusulası ve ibraname” başlıklı davacı imzalı belgede, 11.12.2001-28.02.2003 tarihleri arasındaki çalışma süresiyle ilgili olarak davacıya 410,49 TL kıdem tazminatı ödendiği yazılı olup, iş sözleşmesinin devam ettiği bir tarihte yapılan ödemenin, hesaplanan kıdem tazminatı alacağından kanuni faiziyle birlikte mahsup edilmesi gerekirken, mahkemece söz konusu ödemenin nazara alınmaması hatalı olmuştur.
Diğer taraftan, 20.06.2013 tarihli ibraname başlıklı belgeden, davacıya iş sözleşmesinin feshinden sonra 7.930,44 TL kıdem tazminatı ödendiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bu belgenin göz ardı edilerek, fesihten sonra ödenen kıdem tazminatı tutarının 7.043,23 TL miktarında olduğunun kabul edilmesiyle mahsup işleminin yapılması hatalıdır. Ayrıca, hesaplanan brüt tutardaki tazminattan, net tutardaki ödemenin mahsup edilmesi suretiyle de, mahsup işlemi hatalı yapılmıştır. Mahsup işleminde esas alınacak her iki miktarın da brüt olması ya da net olması gerektiğine dikkat edilmelidir.
3-Dosya kapsamına göre, davacının aylık ücretinin sondaj yapılan metrekareye göre belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu çalışma biçiminde, fazla çalışma ücretinin zamsız kısmının aylık ücret içerisinde ödendiği kabul edildiğinden, fazla çalışmalar, saat ücretinin % 150 zamlı miktarına göre değil, sadece % 50 zam nispetine göre hesaplanmalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönün nazara alınmaması hatalı olup, belirtilen doğrultuda fazla çalışma ücreti alacağı miktarının yeniden değerlendirilmesi gereklidir.
4-Fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yazılı belgeler ve işyeri kayıtlarına dayanmayıp, tanık anlatımlarına dayanması halinde, hesaba esas alınan süre ve alacağın miktarı nazara alınarak takdir edilecek uygun oranda indirim yapılması gereklidir.
Mahkemece, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları, şahit anlatımlarına dayanarak kabul edilmesine rağmen, söz konusu alacaklardan takdiri indirim yapılması gerekliliğinin nazara alınmaması hatalı olmuştur.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi