Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22088
Karar No: 2015/20877
Karar Tarihi: 30.11.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/22088 Esas 2015/20877 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/22088 E.  ,  2015/20877 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi : İş Mahkemesi
Tarihi : 08.07.2014

Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığın 20.04.1992 tarihinden başlatılarak, 20.04.1992-04.10.2000 tarihleri arası 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığın tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.01.1992-31.12.1995 tarihleri arası ve 26.09.1997 tarihinden devamla vergi kaydı olan, Kurumca 29.08.2003 tarihinde intikal eden giriş bildirgesine istinaden 04.10.2000 tarihi itibari ile 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı olarak tescil edilen davacı 08.12.2003 tarihindeki başvurusu ile vergi borçlanması yapıp ödediğini beyan ederek 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığın 20.04.1992 tarihinden başlatılarak, 20.04.1992-04.10.2000 tarihleri arası 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığın tespitini istemektedir. Mahkemece davanın tümden kabulüne karar verilmiştir. Davacının 08.12.2003 tarihinde vergi borçlanması talep ettiği, Kurumca 01.01.1992-31.12.1995 ve 26.09.1997 – 04.10.2000 tarihleri arası toplam 2527 günün hesaplandığı, davacının bu borcu süresinde ödediği ve sigortalılık bilgilerinde 2527 gün vergi borçlanmasının göründüğü anlaşılmaktadır.
2654 sayılı Kanun ile 1972 – 1982 yılları arasındaki vergiye kayıtlı süreler için borçlanma imkânı getirilmiş (ek geçici 13’üncü madde) ve daha sonra çıkarılan 3165 sayılı Kanun ile 2654 sayılı Kanunda öngörülen başvuru süresi uzatılmıştır. Daha sonra bu kapsamda 619 sayılı Kanun hükmünde Kararname’nin geçici 1’inci maddesi ile kayıt ve tescilsiz sigortalılara 04.10.2000 tarihinden itibaren yeniden tescil imkânı getirilmiş, ancak söz konusu Kanun Hükmünde Kararname Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiştir. Devamında 02.08.2003 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun’un 47’nci maddesi ile 1479 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 18’inci maddede “Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04.10.2000 tarihinden itibaren başlar. Ancak, bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıkları, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982 – 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak 49’uncu ve ek 15’inci maddelere göre hesaplanacak prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde, ./..

ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağının yürürlükte olan prim tutarı üzerinden ödemek kaydıyla bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
1479 Sayılı Kanunda sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin belirli tarihlerden başlatılmasını zorunlu kılan düzenlemelere bakıldığında; gerek 1479 Sayılı Yasanın ek geçici 13. maddesi, gerek bilahare Anayasa mahkemesince tüm maddeleriyle iptal edilen 619 sayılı KHK ve gerekse, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı yasa ile eklenen 1479 sayılı Yasanın geçici 18. maddesi ile getirilen düzenlemelerde ortak nokta, tescilin belirtilen tarihlerden sonra yapılmasına karşın kanunda tanınan süreler içinde borçlanma hakkının kullanılabilecek olmasıdır. 1479 sayılı Yasanın geçici 18. maddesi hükmünde belirtilen şartları yerine getiren kişiler, maddede belirtilen sürelere ilişkin prim tutarlarını ödeyerek o döneme ilişkin süreleri sigortalı saydırabileceklerdir. Bu düzenleme ile borçlanma hakkı, 04.10.2000 tarihinden sonra zorunlu sigortalı olarak Bağ-Kur’a tescil edilmiş olanlardan, daha önce vergi kaydı bulunanlara tanınmıştır. Yine, aynı maddede sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başlaması için öngörülen tarihlerden itibaren, borçlanma hakkı belirtilen bu süreler dâhilinde kullanılmalıdır. Bu süreler içinde borçlanma hakkının kullanılmaması halinde ise, sonrasında Bağ-Kur sigortalılığının tespitine olanak bulunmamaktadır.
Dava konusu somut olayda; davacının 01.01.1992-31.12.1995 ve 26.09.1997 – 04.10.2000 tarihleri arası süre için 1479 sayılı Yasanın geçici 18. maddesi kapsamında vergi borçlanması yaptığı ve süresinde ödediği dikkate alınarak öncelikle Kurum"dan 01.01.1992-31.12.1995 ve 26.09.1997 – 04.10.2000 tarihleri arasına hasredilmek üzere, davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığını kabul edip etmediği sorulmalı, Kurumun bu tarihler arası davacıyı sigortalı kabul etmesi halinde hukuki yarar yokluğundan davanın reddi, etmemesi halinde bu dönem yönünden 1479 sayılı Yasanın geçici 18. maddesindeki “…ödemek kaydıyla bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.” düzenlemesi karşısında davanın kabulü gerekir. Ancak 01.01.1996-25.09.1997 tarihleri arasındaki dönem bakımından ise, vergi kaydı olmadığı gibi 4956 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihinden önce davalı Kurum kayıtlarına intikal eden ve sigortalılık kayıt ve tescil talebini içeren bildirgesi veya prim ödemesi olmadığı anlaşıldığından 1479 sayılı Yasanın geçici 18"inci maddesine bu dönem yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın tümden kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi