Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE;
2) Borçlu S. Ç. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tebligat Kanununun 35/son maddesine göre daha önceden tebligat yapılmamış olsa bile taraflar arasında yapılan imzası resmi merciler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarına ticaret sicillerine ve esnaf sanatkarlar sicillerine bildirilen adreslere bu maddeye göre tebligat yapılabilir.
Somut olayda kıymet takdiri ve satış ilanı 35.maddeye göre yapılmış olup, tebliğ yapılan bu adrese önceden tebligat yapılmadığından ve sözü edilen adresin anılan maddede belirtilen nitelikte resmi daire adresi olmadığından satış ilanı tebligatı usulsüzdür.
Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre satış ilanının usulsüz tebliği başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde borçlu vekilinin şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.