Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2441
Karar No: 2018/5954
Karar Tarihi: 21.11.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2441 Esas 2018/5954 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/2441 E.  ,  2018/5954 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl davada menfi tespit ve birleşen davada tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili asıl ve birleşen davada, davacının borçlusu olduğu 2014/10321 sayılı takip alacağın davalıya temlik edildiğini, bu takip dayanağındaki faturalardaki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasıyla asliye ticaret mahkemesinde 2014/1515 E. sayılı dosya ile menfi tespit davası açıldığını, davalı vekilinin, davacının araçları üzerindeki yakalamayı kaldıracaklarını beyan ederek ve davacının taksitler halinde ödeme yapacağını belirterek protokol tanzim ettiğini, böylelikle hacizleri kaldıracağını beyan ederek davacının iradesini fesada uğrattığını, böylelikle hile ile davacıya 06.04.2015 tarihinde ibraname ve sözleşme imzalattırdığını, buna göre davacının 2014/1515 E. sayılı menfi tespit davasından feragat ettiğini, feragatin hukuki anlamını bilmeyen davacının bu bilgisizliğinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, davacının takiplerin devam ettiğini anlaması üzerine protokolde düzenlenen ödemeleri yapmadığını, bunun üzerine davalının 06.04.2015 tarihli protokolü feshettiğini ve ödemeler yönünden de ayrı takipler başlattığını ileri sürerek, asıl davada feragatin irade bozukluğu nedeniyle iptalini, davalıya borçlu olunmadığının tespitini, birleşen davada davalının protokolü haksız olarak feshettiğinin ve 06.04.2015 tarihli protokolün geçerli olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili asıl ve birleşen davada, davacının asıl ve birleşen davasındaki taleplerinin çelişkili olduğunu, davacının imza inkarı ve diğer takipler yönünden açtığı davalardan kendi ihtiyariyle feragat ettiğini savunarak davanın reddini ve inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, davacının iradesinin fesada uğratıldığı yönünde tanık deliline başvurulsa da dosya muhteviyatına göre tanıkların dinlenilmesinin davanın esasına katkı sağlamayacağı anlaşıldığından tanıkların dinlenmesine lüzum görülmediği, asıl ve birleşen davada davacının taleplerinin birbiri ile çeliştiği, 06.04.2015 tarihli protokolün davacı tarafça kabul gören geçerli bir sözleşme olarak kabul edilmesi halinde davacının "iradesinin fesada uğratıldığı" iddiasının dayanaksız kalacağı, protokol içeriğine göre davacının davalıya borçlu olduğu, aynı zamanda protokolle 2014/10321 sayılı takipteki borcun yapılandırıldığı, davacı tarafça yapılandırılan borcun sözleşmede belirtilen vadelerde ödenmemesi nedeniyle davalının sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, iddiaların ispat edilemediği, inkar tazminatı için gerekli koşulların oluşmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Birleşen dava yönünden davacı vekilinin temyiz istemi davalı lehine hükmolunan nispi vekalet ücretine ilişkindir. Hükmün 2. bendi 5. cümlesinde “Davalı yararına ölçümlenen 3.256,80-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” karar verilmiştir. Birleşen davada dava konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen nitelikte olmamasına göre davanın reddi nedeniyle davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp kararın bozulması gerekir ise de, yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 2. bendi 5. cümlesinde yer alan “3.256,80-TL” kelimelerinin çıkarılarak yerine "1.800,00 TL maktu” kelimelerinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dava davacısına iadesine, 21/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi