Esas No: 2021/8
Karar No: 2021/2241
Karar Tarihi: 22.04.2021
Danıştay 12. Daire 2021/8 Esas 2021/2241 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/8
Karar No : 2021/2241
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, … Cami İmam Hatibi olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle uğradığı parasal ve özlük haklarının ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava dosyasında bulunan belgeler, soruşturma kapsamında alınan ifadeler ve tahrif edildiği ileri sürülen tutanakta bulunan bilgiler ile davacı hakkında yürütülen ceza kovuşturmasında verilen karar birlikte değerlendirildiğinde ve ayrıca verilen disiplin cezasının niteliği de dikkate alındığında, davacıya isnat edilen fiilere ilişkin olarak, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğunun hukuken geçerli delillere dayandırılmaksızın ve açıkça ortaya konulmaksızın Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonucu düzenlenen soruşturma raporu ekinde yer alan ifadeler, tutanaklar, banka dekontları, hesap özetleri ve tanık beyanları ile dava dosyasında bulunan diğer bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; Üsküdar İlçesi, ...Camiinde muhtelif tarihlerde Kaymakamlık tarafından alınan kararlara istinaden Cuma namazları akabinde yardım toplama faaliyetlerinin yapıldığı ve davacının izin belgesi olmaksızın bu faaliyetleri fiilen yürtütüğü hususunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı; nitekim, davacının soruşturmaya konu 03/11/2017, 01/12/2017 ve 05/01/2018 tarihlerinde topladığı yardım paralarını müftülük hesaplarına aktardığı, 02/02/2018 ile 16/02/2018 tarihlerinde yardım parası olarak toplandığı halde sehven yatırılmadığı belirtilen tutarların da davacı tarafından soruşturma esnasında Müftülük hesabına aktarıldığı, dosyadaki mevcut delil durumuna göre de 02/02/2018 tarihinde toplanan yardım paralarının bir kısmının; 16/02/2018 tarihinde toplanan yardım paralarının ise tamamının davacı tarafından Müftülük hesabına yatırılmayıp uhdesinde bulundurulduğu hususunun tanık beyanları ve toplanan diğer delillerle somut olarak ortaya konulduğu, ayrıca yürütülen faaliliyetin amacı ve davacının üstlenmiş olduğu görevin önem ve hassasiyeti de dikkate alındığında sübuta erdiği anlaşılan bu eylemlerinin memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici nitelikte olduğu anlaşıldığından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca davacının Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında ise, hukuki isabet bulunmadığı; öte yandan, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, bu işlem nedeniyle uğranıldığı iddia olunan parasal ve özlük haklarının tazmini talebinin de yerinde görülmeyeceği sonucuna ulaşıldığından, davalı idarenin istinaf talebinin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Üzerine atılı disiplin suçunu işlemediği, kendisine iftira atıldığı, adli yargılama sonucunun beklenmediği, hakkında disiplin cezası verildiğinden, tesis edilen işlem ile çifte cezaya mahkum edildiği, suç ile ceza arasında adil dengenin gözetilmediği, soruşturma raporu ve geçmiş sicili ile disiplin durumuna hiç bakılmadığı, hakkında bir alt ceza verilmesi veya verilmemesi yönünde bir değerlendirme yapılmadığı, başarılı hizmetler içerisinde bulunduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının eyleminin sübuta erdiği, hukuka ve mevzuata uygun olarak verilen kararın onanması gerektiği belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, ...Camiinde İmam Hatip olarak görev yapan davacının, hakkında yapılan şikayetler üzerine … tarih ve … sayılı soruşturma Olur'u ile disiplin soruşturması başlatılmıştır.
Disiplin soruşturması sonucunda hazırlanan … tarih ve … sayılı soruşturma raporunda özetle; … tarih ve … sayılı Kaymakamlık Oluru kapsamında düzenlenen yardım kampanyasında 02/02/2018 tarihinde cuma namazı sonrasında toplanan ve bir tutanak ile İlçe Müftülüğüne ulaştırmak üzere şahsına tevdi edilen 1.140,00-TL'nin sadece 450,00-TL'sini Müftülüğe teslim ettiği, 690,00-TL'yi ise şahsi kullanımına ayırdığı, bu arada A. A., H. B. ve M. B. isimli şahısların da imzalarının bulunduğu tutanaktaki "1" rakamını "4"e dönüştürdüğü, miktarın yazılı olduğu kısmın başına da harfle "dört" yazısı eklediği ve böylece bir başka iş için hazırlanan 150,00-TL'lik tutanağı 450,00-TL'ye dönüştürerek ilgili tutanağı tahrif ettiği; … tarih ve … sayılı Kaymakamlık Oluru kapsamında düzenlenen yardım kampanyasında 16/02/2018 tarihinde cuma namazı sonrasında toplanan ve bir tutanakla İlçe Müftülüğüne ulaştırmak üzere şahsına tevdi edilen 785,00-TL'yi gerçeğe aykırı bir tutanak hazırlayıp asıl tutanağı imha etmek suretiyle Müftülüğe teslim etmediği; … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı Kaymakamlık Olurları kapsamında düzenlenen yardım kampanyalarında, 03/11/2017, 01/12/2017 ve 05/01/2018 tarihlerinde cuma namazı sonrasında toplanan 1.090,00-TL'yi ilgili hesaplara yatırmış ise de, yardım toplama tutanaklarını İlçe Müftülüğüne teslim etmediğinin tespit edildiği; söz konusu eylemler nedeniyle davacının memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğundan bahisle 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması teklif edilmiştir.
Soruşturma raporundaki teklif doğrultusunda, davacının, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması üzerine bu işlemin iptali ile bu işlemden kaynaklanan tüm parasal ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde; "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" eylemi, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacıya isnat edilen fiiller ayrı ayrı incelendiğinde;
1- … tarih ve … sayılı Kaymakamlık Oluru kapsamında düzenlenen yardım kampanyasında 02/02/2018 tarihinde cuma namazı sonrasında toplanan ve bir tutanak ile İlçe Müftülüğüne ulaştırmak üzere davacıya teslim edilen 1.140,00-TL'nin sadece 450,00-TL'sini Müftülüğe teslim ettiği, 690,00-TL'yi ise şahsi kullanımına ayırdığı, bu arada A. A., H. B. ve M. B. isimli şahısların da imzalarının bulunduğu 02/02/2018 tarihli tutanaktaki "1" rakamını "4"e dönüştürdüğü, miktarın yazılı olduğu kısmın başına da harfle "dört" yazısı eklediği ve böylece başka bir iş için hazırlanan 150,00-TL'lik tutanağı 450,00-TL'ye dönüştürerek ilgili tutanağı tahrif ettiği iddiasına ilişkin olarak;
Uyuşmazlığa konu olan 02/02/2018 tarihli tutanakta imzası bulunan H. B. isimli şahsın, soruşturma yapılırken alınan ifadesinde; "02/02/2018 tarihinde cuma namazı sonrasında 1.290,00-TL yardım toplandığını, para toplandıktan sonra davacının yanına geldiğini ve caminin temizliği için Belediyeden gelen işçilere vermiş olduğu yemeğin karşılığı olarak lokantaya 150,00-TL verilmesi gerektiğini söylediğini, bunun üzerine lokantaya verilmek üzere ayrılan bu 150,00-TL için bir tutanak hazırladıklarını ve bu tutanağın herkes tarafından imzalandığını, geriye kalan 1.140,00-TL için de ayrı bir tutanak hazırladıklarını, parayı ve tutanağı Müftülüğe teslim etmek üzere davacıya verdiklerini, aslı gösterilen ve üzerinde tahrif olduğu ileri sürülen tutanaktaki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak dikkat edilirse tutanakla oynandığının görüleceğini, bu tutanağın aslında lokantaya verilmek üzere tutulan 150,00-TL'lik tutanak olduğunu, tutanaktaki '1' rakamının '4'e dönüştürüldüğünü, toplanan paraların üzerine yazıldığı kartonun resmini ibraz edebileceğini" beyan ettiği, yine tutanakta imzaları bulunan A. A. ve M. B. isimli şahısların alınan ifadelerinde de benzer beyanlarda bulunduğu, davacının idari soruşturma kapsamında alınan ifadesinde "toplanan paranın ve tutanağın açıkça ortada olduğunu" beyan ettiği, ceza kovuşturması kapsamında alınan beyanında ise "02/02/2018 tarihli tutanakta yer alan "150" sayısının "450" olarak düzeltilmesini herkesin gözü önünde yaptığını, bunun sebebinin ise önce getirilen 150,00-TL paradan sonra ikinci kattan da getirilen 300,00-TL olduğu için "150" sayısını "450"ye dönüştürdüğünü, hiç bir parasal çıkar sağlamadığını, yemek ücreti diye birşey olmadığını" beyan ettiği görülmektedir.
Her ne kadar tutanakta imzaları bulunan şahıslar tarafından, yemek ücreti olarak müştereken düzenlenen ve imzalanan tutanaktaki 150,00-TL'nin davacı tarafından 450,00-TL'ye dönüştürüldüğü ve toplanan paraların üzerine yazıldığı kartonun resmini ibraz ettikleri beyan edilmiş ise de, dava dosyasında bulunan söz konusu tutanağın incelenmesinden, anılan tutanağın üzerinde "toplanan miktar" ibaresinin yer aldığı ve üzerinde yemek ücretine ilişkin herhangi bir belirtme olmadığı gibi, bu haliyle davacı ile A. A., H. B. ve M. B. isimli şahıslar tarafından da imzalandığı, bu hususta davalı idarece anılan şahısların ifadeleri dışında hukuken geçerli başkaca bir delil de sunulmadığı görüldüğünden, davacının, yardım kampanyası kapsamında, görev yapmakta olduğu camide toplanan paraları, bununla ilgili tutanağı tahrif etmek suretiyle kendisine çıkar sağlamak amacıyla kullandığı hususu açıkça ortaya konulamamıştır.
2- … tarih ve … sayılı Kaymakamlık Oluru kapsamında düzenlenen yardım kampanyasında 16/02/2018 tarihinde cuma namazı sonrasında toplanan ve bir tutanakla İlçe Müftülüğüne ulaştırmak üzere davacıya tevdi edilen 785,00-TL'yi gerçeğe aykırı bir tutanak hazırlayıp asıl tutanağı imha etmek suretiyle Müftülüğe teslim etmediği iddiasına ilişkin olarak;
H. B. isimli şahsın alınan ifadesinde, "16/02/2018 tarihinde cuma namazı sonrasında camiden 785,00-TL para toplandığını ve tutanak altına alınarak davacıya teslim ettiklerini, akıbeti hakkında bilgisinin olmadığını, toplanan paraları kartonun üzerine yazdığını ve bunların ifadesine ek yapılabileceğini" beyan ettiği, M. B. ve H. G. isimli şahısların alınan ifadelerinde de benzer beyanlarda bulundukları, davacının idari soruşturma kapsamında alınan beyanında "16/02/2018 tarihinde yardım toplama komisyonundan kimsenin camide hazır olmadığını, bu nedenle yardım toplanamadığını" beyan ettiği, 16/02/2018 tarihinde cuma namazı sonrasında yardım toplama komisyonundan kimse gelmediği için para toplanmadığına ilişkin tutulan tutanakta imzası bulunan İ. C. S. isimli şahsın alınan ifadesinde "söz konusu tarihte camide para toplanmadığını ve bu hususta tutanak düzenlediklerini" beyan ettiği görülmektedir.
16/02/2018 tarihinde cuma namazı sonrasında yardım toplama komisyonundan kimse gelmediği için para toplanmadığına ilişkin tutulan aynı tarihli tutanakta imzası bulunan İ. B. isimli şahsın ayrıntılı ifadesinin alınmadığı görülmekte olup, bu şahsın tutanakta imzasının bulunduğu dikkate alındığında ifadesinin soruşturmanın esaslı noktasını oluşturduğu ve dolayısıyla soruşturmanın eksik yürütüldüğü, davalı idarece yukarıda anılan şahısların ifadeleri dışında da hukuken geçerli bir başka delil sunulmadığı görüldüğünden, davacının, yardım kampanyası kapsamında, görev yapmakta olduğu camide toplanan paraları, bununla ilgili tutanağı imha etmek suretiyle kendisine çıkar sağlamak amacıyla kullandığının açıkça ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.
3- Davacının; … tarih ve … sayılı, .. tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı Kaymakamlık Olurları kapsamında düzenlenen yardım kampanyalarında, 03/11/2017, 01/12/2017 ve 05/01/2018 tarihlerinde cuma namazı sonrasında toplanan 1.090,00-TL'yi ilgili hesaplara yatırmış ise de, yardım toplama tutanaklarını İlçe Müftülüğüne teslim etmediği iddiasına ilişkin olarak;
Davacının bu hususa ilişkin olarak alınan ifadesinde "tutanakları neden teslim edip etmediğini hatırlayamadığını, cami dosyaları arasında araştırma yapacağını ve tutanaklara ulaşırsa teslim edeceğini" beyan ettiği görülmekte olup, davacının toplanan paraları İlçe Müftülüğü hesabına yatırdığı dikkate alındığında, yalnızca tutanakları teslim etmemesinin memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket kapsamında olmadığı sonucuna varılmıştır.
Ayrıca, disiplin soruşturması devam ederken eksik yatırıldığı ileri sürülen yardım paralarını davacının İlçe Müftülüğü hesabına yatırmış olmasının, söz konusu paraları zimmetine geçirdiğine esas teşkil etmeyeceği ve bu durumun olayın ikrarı anlamına da gelmeyeceği açıktır.
Nitekim, uyuşmazlık konusu olayla ilişkin olarak davacı hakkında zimmet ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarından dolayı açılan ceza davası sonucunda, ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacının üzerine atılı suçları işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince, ayrı ayrı beraatine karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun, … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Bu duruma göre, dava dosyasında mevcut olan belgeler ile soruşturma kapsamında alınan ifadeler ve tahrif edildiği ileri sürülen tutanakta bulunan bilgiler; davacı hakkında yürütülen ceza kovuşturması sonucu verilen karar birlikte değerlendirildiğinde, davacıya isnat edilen fiillere ilişkin olarak, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğunun hukuken geçerli delillere dayandırılmaksızın ve açıkça ortaya konulmaksızın Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde, hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, Anayasa'nın 125. maddesi uyarınca idarenin hukuka aykırı işlem ve eylemleri nedeniyle meydana gelen zararların tazmini zorunlu olup, hukuka aykırı olduğu saptanan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davalı idarece davacıya ödenmesi gerekeceğinden, dava konusu işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davacıya ödenmesine dair ... İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kaldırılması ve davanın reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ve işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davacıya ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kaldırılması ve davanın reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması istemine ilişkin harcın davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) 22/04/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
… Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olduğundan, davacının temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.