12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/17951 Karar No: 2010/30486 Karar Tarihi: 16.12.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/17951 Esas 2010/30486 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/17951 E. , 2010/30486 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 23/03/2010 NUMARASI : 2009/1557-2010/501
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 1) Usulsüz tebligat şikayetine ilişkin temyiz itirazları yönünden; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE; 2) Taşkın haciz şikayetine yönelik temyiz itirazları yönünden; İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar taşkın hacze ilişkin şikayet yönünden kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 3) Borçlu vekilinin imzaya itiraza ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu, aleyhine bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo takibinde, borca ve imzaya itiraz ederek takibin durdurulmasını istemiş, mahkemece itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği görülmüştür. İcra dosyası incelendiğinde, borçlu hakkında çıkartılan ödeme emrinin, Tebligat Kanunu’nun 21 ve Tüzüğün 28.maddelerine aykırı olarak tebliğ edildiği, mahkemece de usulsüz tebliğ şikayetine bağlı olarak ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verildiği, ancak borçlu vekili şikayet dilekçesinde tebligata muttali olunan tarihi 10.08.2009 olarak belirttiği halde, mahkemece gerekçesi açıklanmaksızın ıttıla tarihinin 06.08.2009 olarak kabul edilmek suretiyle hüküm kurulduğu görülmektedir. 7201 Sayılı Yasa’nın 32.maddesi gereğince, tebliğ usulsüz olsa bile muhatabı takipten haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir (HGK’nun 29.12.1993 tarih ve 1993/18-778 E, 1993/876 K. sayılı kararı). Borçlu, başvuru dilekçesinde ödeme emrine 10.08.2009 tarihinde muttali olduğunu belirttiğine ve aksi yönde bir delil dosyada bulunmadığına göre, borçlunun süresinde bulunan imza itirazının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, muttali olunan tarih 06.08.2009 olarak kabul edilmek suretiyle itirazın süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (3) no"lu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.