19. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/2100 Karar No: 2018/5952 Karar Tarihi: 21.11.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2100 Esas 2018/5952 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2018/2100 E. , 2018/5952 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında yapılan bayilik sözleşmesinin davalı tarafça 01.06.2012 tarihinde feshedildiğini, davacının sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğradığı kar mahrumiyetinin tazmininin, ayrıca mal alım taahhüdünün ihlali nedeniyle düzenlenen cezai şartın sözleşme gereği davalıdan tahsilinin gerektiğini ileri sürerek, davacı zararının tazmini, cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve Yargıtay kararlarına göre, davalının davacıdan yıllık 400 m3 beyaz ürün ve 1 ton madeni yağ alım taahhüdü verdiği, 01.06.2012 tarihinde sözleşmeyi feshettiği, sözleşmenin geçerli olduğu dönemde taahhüt ettiği miktarın altında alım yaptığı, dönem sonunda cezai şart talep hakkının saklı tutulduğunun veya talep edildiğinin ispatlanamadığı, buna göre davalının kendisinden cezai şart talep edilmeyeceği yönünde bir güven oluştuğundan davacının cezai şart talep edemeyeceği, fesih sonrası davacının kar mahrumiyeti talep edebilmesi için taraflar arasındaki sözleşmenin 25. maddesinde düzenlenen davacının yerine getirmesi gereken yükümlülüklerin yerine getirildiğinin, ihbar yükümlülüğüne uyulduğunun davacı tarafından ispatlanamadığı, buna bağlı olarak kar mahrumiyeti de talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi gereğince sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin 25. maddesi hükmü uyarınca davacı firmanın 25. maddedeki yükümlülüklere uymaması nedeniyle kar mahrumiyeti ve cezai şart isteminde bulunulamayacağı belirtilmiş ise de, sözleşmenin 25. maddesindeki hüküm taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tedarikçi firma tarafından feshi halinde uyulması gereken maddeleri içermekte olup, söz konusu sözleşme davalı bayi tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin feshedilmesi nedeniyle davacıdan sözleşmenin 25. madde hükmüne uygun hareket etmesi beklenemez. Bu nedenle mahkemece sözleşmenin davalı bayi tarafından feshi nedeniyle, sözleşme hükümleri dikkate alınarak cezai şart ve kar mahrumiyeti konusunda bir karar verilmesi gerekirken ve ayrıca mahkeme gerekçesinde atıfta bulunan dairemiz kararlarının da tedarikçi firma tarafından sözleşmenin feshi nedeniyle yapılan yargılamadan dolayı verilen bir karar olması nedeniyle, eldeki dava dosyasına emsal teşkil etmeyeceği de gözetilmeksizin, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 21/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.