Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3497
Karar No: 2020/522
Karar Tarihi: 18.02.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/3497 Esas 2020/522 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı ile davalı arasında bayilik sözleşmesi yapılmıştır. Ancak sözleşme süresi dolması nedeniyle davacı tarafından dava açılmıştır. Mahkeme, sözleşmenin sona ermesine bağlı bakiye bedelinin davacı tarafından talep edilen tutarın bir kısmını kabul etmiştir. Ancak davacı tarafından istenen diğer talepler reddedilmiştir. Hüküm, davalı yararına bozulmuştur çünkü intifa hakkının terk edildiği konusu hatalı karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Ticaret Kanunu Madde 122-125, Borçlar Kanunu Madde 122.
19. Hukuk Dairesi         2018/3497 E.  ,  2020/522 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekili tarafından duruşmalı, davacı vekili tarafından katılma yolu ile duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... ’ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davacı ile davalı ... Petrol Beyaz Eşya Turizm Tic. Ltd. Şti. arasında bayilik sözleşmesi yapıldığını, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ve tesis edilen intifa hakkının Rekabet Kurulu kararı nedeniyle dikey anlaşma ile yenilenmediğinden süresinden önce sona erdiğini, diğer davalı ...’ın bu sözleşmeden doğmuş doğacak borçların 500.000 TL’lik kısmına kefil olduğunu ileri sürerek, davacının kullanamadığı bakiye intifa süresine karşılık gelen 37.374,42 TL"nin, kalıcı teknik yatırımlara ilişkin olarak 19.334,90 TL"nin ve davalının elde ettiği ya da elde etmesi beklenilen tüm semerelerin karşılığı olarak da 79.197,44 TL" nin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin 18.09.2010 tarihinde sona ermesine bağlı bakiye 6 yıl 104 günlük süreye tekabül eden ivaz bedelinin 37.269,15 TL olduğu, davalı şirkete 07.10.2003 tarihinde verilen ana paranın dava tarihinde güncelleme işlemi yapılmaksızın iadesi gerekmekte olup, buna ilişkin talep edilen 79.197,44 TL"lik ekonomik kayıp miktarının sebepsiz zenginleşme hükümleri içinde tahsili gerekeceği, davacı tarafından yapıldığı belirtilen kalıcı teknik yatırımların işletme sözleşmesinin gereği olarak sözleşme süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırımlar olduğunda bu yöne ilişkin talebin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile ivaz bedeli olarak 37.369,15 TL"nin KDV"si ile birlikte 22.02.2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, ekonomik kayıp karşılığı 79.197,44 TL"nin KDV"si ile birlikte dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, kalıcı-teknik yatırımlara ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2014/5772 esas ve 2015/2459 karar sayılı ve 24.02.2015 tarihli kararı ile; "Mahkemece, kararın 3. sayfasının ilk paragrafında "ivaz bedelinin ana parasına temerrüt tarihi olan 22.02.2010 tarihinden itibaren faiz işletilebileceği" belirtilmiş iken, sonraki paragrafta davacı tarafından 07.10.2003 tarihinden itibaren faiz işletilerek bulunduğu anlaşılan 79.197,44 TL"nin talep edilebileceğinin kabul edilmiş olması, yine 3. sayfanın 2. paragrafında “... davalı şirkete 07.10.2003 tarihinde ödenen intifa tutarının dava tarihinde güncelleme işlemi yapılmaksızın iadesi gerekmekte olup....” denilmesine rağmen, cümlenin devamında “.... buna ilişkin talep edilen 79.197,44 TL"lik ekonomik kayıp miktarının nedensiz zenginleşme hükümleri içinde tahsili gerekeceğinden ...” denilmiş olması hükmün kendi içerisinde çelişkili olmasına sebebiyet verdiği gibi, mahkemece yazılan gerekçe ivaz bedelinin semereleri yönünden anlaşılır ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki dikey anlaşmanın Rekabet Kurulu kararları doğrultusunda öngörülen süresinden daha erken bir tarihte sonlanması nedeniyle 15.09.2010 tarih ... yevmiye nolu resmi senetle davacı lehine tesis edilmiş intifanın bedelsiz olarak çıplak mülkiyet malikleri lehine terkin edildiği, kullanılmayan süreye karşılık gelen kısmın 37.423,26 TL olarak hesaplandığı, taleple bağlı kalınarak 37.374,42 TL’nin davalıdan talep edilebileceği, davacının davalıya ödenen 89.187,48 TL tutara ilişkin semere talebinde bulunmuş ise de bu talebine ilişkin taraflar arasındaki sözleşmede herhangi bir düzenleme olmadığı, dolayısıyla bu talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen tank sahası, tanklar ve altyapı betonlamanın talimatla alınan ek bilirkişi raporuyla istasyonda mevcut olduğunun tespit edildiği, dava konusu olan sabit yatırımların ilgili akaryakıt istasyonunun atıl ve kullanılmıyor olması nedeniyle taşınmaza değer katacak nitelikte yapılar olmadığı, bu yatırımların davalı tarafından kullanılmadığının tespit edildiği, malikin kullanmadığı bir yapı sebebiyle davacının talepte bulunamayacağından bu talebin yerinde olmadığı, diğer davalı ...’ın da davalı bayinin davacıdan doğmuş ve doğacak borçlarının 500.000,00 TL tutarındaki kısmına müştereken ve müteselsilen kefil olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 37.374,42 TL"nin 06.03.2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ve KDV"si ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili ve katılma yoluyla da davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Mahkemece intifanın terkini nedeniyle kullanılmayan kısmına tekabül eden miktara hükmedilmişse de ... Tapu Sicil Müdürlüğü"nün intifanın terkinine ilişkin 15.09.2010 tarihli ve 11374 yevmiye numaralı tescil istem belgesinde davacının intifa hakkından bedelsiz olarak çıplak mülkiyet malikleri lehine terkin talep etmiş olduğu anlaşıldığından işbu davada artık intifanın kullanılmayan kısmı için davacının hak talep edemeyeceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdiren 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine,18.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi