Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5575
Karar No: 2021/1250
Karar Tarihi: 04.11.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5575 Esas 2021/1250 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/5575 E.  ,  2021/1250 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
    İLK DRC. MHK. : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp ve eksik iş bedelinin tahsili talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
    Davacı iş sahibi vekili, davalı yüklenicinin inşa ettikleri binanın kat malikleri yönetimi başkanının kendisi olduğunu ve binadaki eksik ve ayıplı bir çok işlerin bulunduğunu, bu eksik ve ayıpların mahkemece tespit edildiğini, davanın ıslah edilmiş hali ile 72.020,00 TL olarak alacağının davalılardan tahsilini talep etmiş; ilk derece mahkemesince 72.000,00 TL tazminat alacağının, 54.700,00 TL"sini dava tarihinden itibaren bakiye 17.379,99 TL"sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, diğer davalı ... yönünden ise taraf ehliyeti bulunmadığı, sadece proje müellifi mimar olduğu, sözleşmenin tarafı olmadığının anlaşıldığı belirtilerek, aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. Bu kararın davalı yüklenici şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince, davacı site yönetimi ile davalı yüklenici şirket arasında eser veya satıma ilişkin bir akdi ilişki bulunmadığı gerekçesiyle, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 06/07/2020 tarihli kararı ile; davanın Demir Blokları Apartman Yöneticiliği adına yönetici Ahmet Faruk Tabakoğlu tarafından açıldığı, bu davanın açılması için yöneticiye genel olarak yetki verildiğinin anlaşıldığı, apartman yöneticisinin verilen yetkiye dayanarak ancak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 35. maddesinde verilen görevlerle sınırlı olarak ve bu kanun uygulamasından doğan alacaklar için dava açabileceği, bunun dışında apartman yöneticisinin, yüklenicinin dava dışı kişilerle yaptığı sözleşmelere dayanarak dava açmasının mümkün olmadığı, dosyada mevcut tapu kayıtlarına göre, yönetici Ahmet Faruk Tabakoğlu yönünden taşınmazdaki payı dikkate alınarak kendi adına kayıtlı bağımsız bölümlerdeki eksik ve ayıplı işler ile ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işlerin hisse oranı belirlenerek hüküm oluşturulması gerektiği belirtilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.Bu kez Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 24/06/2021 tarih ve 2020/1156 Esas, 2021/1276 Karar sayılı kararı ile 1- davalı ... hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, 2- davalı Dinçler Ltd.Şti. hakkında açılan davanın 3.450,64 TL üzerinden kabulüne, bu miktarın davalı şirketten tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiş, kararın 7 nolu bendinde, kabul edilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.450,64 TL vekalet ücretine hükmedilmesine, kararın 8 nolu bendinde davacı yanın reddedilen 51.249,36 TL talebi üzerinden davalı şirket lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.721,82 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesine, kararın 9 nolu bendinde de davalı ... yönünden husumetten reddedilen davalarda davalı vekili lehine 4.080,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesine HMK 362/1-9 maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verilmiştir.
    Bu şekilde kesinleşen karara karşı, davacı vekili avukat ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine sunduğu 26/07/2021 tarihli tavzih dilekçesiyle öncelikle Bölge Adliye Mahkemesi"nin 17/09/2019 tarihli kararındaki vekalet ücretine hükmolunması gerektiği; bu talepleri kabul olmadığı takdirde Bölge Adliye Mahkemesinin 24/06/2021 tarihli ilamında davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretlerinin, 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. bendindeki yasal sınırların üzerinde hükmedildiği gerekçesiyle, bu hususun düzeltilmesi talebinin kabul edilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 07/09/2021 günlü tavzih kararı ile, daire kararının yeniden incelenerek AAÜT"nin 13/3. maddesinde, maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu tarifenin 3. kısmına göre hükmedilecek ücretin davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğinin düzenlendiği, ancak 24/06/2021 tarihli kararda davanın reddilen miktarı yönünden davalı şirket lehine davacı yararına hükmedilen 3.450,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı şirket lehine reddedilen miktar üzerinden 9.721,82 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilmiş; daire kararının 8 nolu bendinde davalı şirket lehine hükmolunan vekalet ücretinin 3.450,00 TL olarak tavzihine, diğer davalı ... yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olduğundan, bu davalıyla ilgili tavzih istemi reddedilmiş, karara yönelik davalı şirket vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
    Öncelikle HMK"nın tavzih ile ilgili düzenlemesinden söz etmek gerekecektir. Halen yürürlükte bulunan ve uygulanması gereken HMK"nın 305. maddesindeki düzenleme ile, (1) "" hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılıkların giderilmesini isteyebilir. (2) hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tavzih yoluyla sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez"" denilmiştir. Yine 306. maddede de tavzih talebi ve usuli düzenleme ve tavzihle ilgili yöntem gösterilmiştir. Esasında HUMK"da da benzer düzenlemeler yer almaktadır. Tavzih kelime anlamı itibariyle açıklama, aydınlatma anlamına gelmekte olup, değişiklik, ekleme ya da çıkarma kavramlarını içermemektedir. Hakim, karar verdikten sonra bu kararı tarafların talebi olsa dahi değiştiremez. Ancak istisnai hallerde hüküm açık değil, hüküm fıkraları birbirine aykırı ise ya da uygulanmasında tereddütler oluşturacak nitelikte ise bu halde belli koşullarda hüküm tavzih edilebilir. Ancak tavzihle hükümde belirtilen haklar ve borçlar sınırlandırılamayacağı gibi genişletilemez ve değiştirilemez.
    Somut olayda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince 2020/1156 Esas, 2021/1276 Karar sayılı dosyasında 24/06/2021 tarihli nihai karar verilmekle işten el çekilmiştir. 6100 sayılı HMK"nun 305 ve devamı maddeleri gereğince hükmün yeterince açık olmaması, icrasında tereddüt uyandırıyor veya birbirine aykırı fıkralar içeriyor olması halinde tavzihi mümkün olup, aynı maddenin 2. bendine göre hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar (bu meyanda taraflara yükletilen vekalet ücretleri ve bunun gibi) tavzih yoluyla sınırlandırılamayacağı ve genişletilemeyeceği, bu halde Bölge Adliye Mahkemesinin 24/06/2021 tarih ve 2020/1156 Esas, 2021/1276 Karar sayılı dosyasında verilen tavzih kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan bozularak kaldırılması uygun bulunmuştur.
    Kabule göre de; kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 2. bendindeki düzenlemenin, sadece bedensel zararlarla ilgili olarak açılan maddi tazminat davalarında uygulanabileceğinin gözden kaçırılarak, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemlerine uygulanması da usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yüklenici şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye 15. Hukuk Dairesinin 24/06/2021 gün ve 2020/1156 Esas, 2021/1276 Karar sayılı tavzih kararının temyiz eden davalı yüklenici yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 04.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi