Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6137
Karar No: 2012/7592
Karar Tarihi: 29.05.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/6137 Esas 2012/7592 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/6137 E.  ,  2012/7592 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davacı Hazine temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, 2007 yılındaki kadastro çalışması ile davalı adına tespit ve tescil edilen 14, 13, 85, 22, 46 ve 24 parsel sayılı taşınmazların mera niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile mera olarak tescilini istemiş, 08.07.2011 tarihli keşif sırasında 22 ve 85 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili isteminden feragat etmiş, 11.05.2011 havale günlü dilekçe ile de davayı Hazine’ye ihbar etmiştir.
    Davalılar, 08.07.2011 tarihli keşif sırasında 13, 14, 22, 24 ve 85 parsel sayılı taşınmazların taraflarına ait olmadığını savunmuşlardır.
    Mahkemece, 14 parsel sayılı taşınmaza ilişkin istemin usulden; 22 ve 85 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin istemin feragat nedeniyle reddine; 13 parsel sayılı taşınmazın ham toprak olarak Hazine adına sınırlandırılmasına; 46 parsel sayılı taşınmazın (A) ile işaretli 3.00,08 m² bölümünün mera olarak sınırlandırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, dava ihbar edilen Hazine temsilcisi temyiz etmiştir.
    Dava, mera iddiasına dayalı tapu iptali ve sınırlandırma isteğine ilişkindir.
    1-Hukuki nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Bu nedenle de
    mülkiyeti devlete ait olan yerlere ilişkin davayı Hazine açabileceği gibi meraların sınırları içinde bulunduğu ve yararlanma hakkı olan köy tüzelkişilikleri ve belediyelerin de dava açma hakları vardır. Ancak, somut olayda olduğu gibi, köy muhtarının dava açmaması ya da taşınmazın tarla niteliğinde kalmasında menfaati bulunması halinde köy halkından bir ya da birkaç kişinin dava açma hakkı olup olmadığı sorunu karşımıza çıkmaktadır.
    Somut olayda; dava köy halkından olan gerçek kişiler tarafından açılmıştır. Köy adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi ile köy aleyhine açılan davalarda köyü temsil yetkisi 442 sayılı Köy Kanununun 37/7.maddesi uyarınca köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
    Bu açıklamalardan sonra kısaca belirtmek gerekirse, o köyden bazı kişilerin köyün menfaatini ileri sürerek şartlar oluşmadan köy adına veya köyü temsilen dava açma yetkileri bulunmamaktadır.
    Mahkemece, davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi yerine esastan incelenerek sonuçlandırılması doğru görülmemiştir.
    2-Davanın tarafları arasında davanın devamı sırasında, dava dışı üçüncü kişi dava konusu edilen şey veya hak üzerinde hak sahibi olduğunu iddia ederek derdest bulunan davaya katılabilir. Davaya katılma, harcı yatırılan usulüne uygun olarak verilen bir dilekçe ile yapılmalıdır.
    Somut olayda, dava ihbar edilen Hazine her ne kadar harçtan muaf ise de usulüne uygun müdahillik dilekçesi vermemiştir. Bu nedenle, Hazine’nin usulüne uygun bir müdahillik dilekçesi bulunmadığından müdahilliğin reddine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece, yukarıda yapılan saptamalar bir yana bırakılarak yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 29.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi