
Esas No: 2021/4302
Karar No: 2022/3494
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4302 Esas 2022/3494 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından dolayı tutuklandı ve hapis cezası aldı. Ancak suçlamaların bir kısmında beraat etti. Davacı, tutuklu kaldığı süreler için maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu ancak yerel mahkeme bu talebi reddetti. Davacının temyiz başvurusunda ise yargılamanın usul ve yasaya aykırı olduğu iddiasıyla kararın bozulması istendi. Daire tarafından yapılan incelemede, davacının ceza aldığı suçun hükmünün açıklanmasının geri bırakılması kararında belirlenen ceza miktarının tutuklu kalınan süreden fazla olması sebebiyle tazminat taleplerinin değerlendirilemeyeceği, bu nedenle davacının taleplerinin reddedilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Kararda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141-142. maddeleri uyarınca tazminat taleplerinin yasal dayanağının bulunmadığı açıklandı.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Hınıs Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/338 Esas – 2015/161 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 24.07.2007 – 10.10.2007 tarihleri arasında 78 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda suç işlemek amacıyla kurulan örgüt suçundan beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 29.05.2015 tarihinde kesinleştiği, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan ise başka bir yer Cumhuriyet Başsavcılığının yetki alanına girdiği gerekçesiyle soruşturma aşamasında tefrik kararı verildiği, anılan suç sebebiyle de davacı (sanık) hakkında Varto Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2011 tarih, 2009/201 esas, 2011/40 sayılı kararı ile 11 ay 20 gün hapis ve 660 TL adli para cezasına hükmedildiği, akabinde de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, bu kararın da 22.03.2011 tarihinde kesinleştiği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
Davacının 10.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece; davacı sanığın cezalandırılmasına ve hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verildiği gözetildiğinde davacı sanık hakkındaki yargılamalar ayrı ayrı görülmüş ise de; davacının soruşturma safhasında beraat ettiği suçlar yanında mahkumiyetine karar verilen suç yönünden de tutuklandığı ve yargılama sonunda mahkum olduğu dikkate alındığında 5271 sayılı CMK'nın 141 ve 142. maddelerinde düzenlenen tazminat isteme koşullarının olayda bulunmadığı anlaşıldığından koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi üzerine;
Dairemizce yapılan incelemede, 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davacı hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında belirlenen ceza miktarının tutuklu kaldığı süreden daha fazla olması sebebiyle, ancak hakkında beraat kararı verilmesi halinde lehine tazminat koşullarının oluşacağı dikkate alınarak, Varto Asliye Ceza Mahkemesinin 23/02/2011 tarih, 2009/201-2011/40 sayılı kararı ile davacı (sanık) hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın akıbeti araştırılıp, sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmaya dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm tesis edildiği gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp,
18/01/2017 tarihinde Varto Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/201 esas, 2011/40 sayılı ek kararı ile sanığın deneme süresi içinde kasıtlı başka bir suç işlemediği anlaşıldığından davacı hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, davacının 24/07/2007 - 26/07/2007 tarihleri arasında gözaltında ve 26/07/2007 - 10/10/2007 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, davacının cezasının 11 ay 20 gün hapis ve 33 gün adli para cezası olduğu gözetildiğinde, davacının tutuklulukta geçirmiş olduğu sürenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen (ve sanığın CMK’nın 231/11. maddesine aykırılık göstermesi sebebiyle açıklanabilecek olan) dosyadaki ceza miktarından az olduğu, bu nedenle davacının 5271 sayılı CMK'nın 141-142. maddeleri uyarınca yasal dayanaktan yoksun maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedildiği anlaşılmakla; mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak; ONANMASINA, 09.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.