Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17835
Karar No: 2014/2212
Karar Tarihi: 20.2.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/17835 Esas 2014/2212 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2013/17835 E.  ,  2014/2212 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ...Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, asıl davada davalıların işleten ve sürücüsü olduğu, birleşen davada ise trafik sigortacısı ve karayolu taşımacılık zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmaması nedeni ile sorumlunun ... olduğu araçta müvekkilleri desteği ...."nun meydana gelen kazada vefat ettiğini belirterek asıl davada fazlaya dair haklarını saklı tutarak destekten yoksun kalma nedeniyle anne
    ve baba için ayrı ayrı 500,00.-TL olmak üzere toplam 1.000,00.-TL maddi ve anne ve baba için ayrı ayrı 35.000,00.-TL; kardeşler için ayrı ayrı 15.000,00.-TL olmak üzere toplam 100.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilini, birleşen davada ise destekten yoksun kalma nedeni ile fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000,00.-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesiyle arttırmıştır.
    Davalı ...Ş. vekili, kazaya karışan aracın 4925 sayılı Karayolu Taşımacılık Kanunu kapsamında yolcu taşıması yapıldığı sırada kazanan oluştuğunu, sorumluluğun ..."nda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, kazaya karışan aracın servis aracı olduğunu, 4925 sayılı Karayolu Taşımacılık Kanunu kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalılar Işık Nakliyat Tic. ve San. Ltd. Şti. ve ... vekili, kusurun müvekkilinde olmadığını ve tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı sürücünün % 100 kusurlu olduğu kabul edilerek, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine,.... için 18.082,34.-TL, ... için 21.245,00.-TL olmak üzere toplam 39.327,34.-TL maddi tazminatın Ak Sigorta A.Ş."den 07.02.2011 tarihinden, diğer davalılardan olay tarihinden, ayrıca ... ve ... için ayrı ayrı 20.000,00.-TL,.... için 7.500,00.-TL, .... için 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 52.500,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ...Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ...Ş. vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Dava davacı murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma ve BK 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat tazminatı istemine ilişkindir.
    Trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira, sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK"nın 98/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Dava konusu olayda davadan önce davacılarca sigorta şirketine başvuru yapıldığı ve bu başvuru sonucu davalı ... şirketi tarafından başvuruya yanıt verildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davalı ... şirketinin cevabi dilekçesinden önce temerrüde düşmüş olmasına karşın davacı vekilinin cevap tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini temyiz itirazlarında ileri sürmüş olması bakımından mahkemece davalının 19.03.2010 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek, bu tarihiden itibaren temerrüt faizine hükmedilmek gerekirken, dava dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    Ayrıca davalıya sigortalı araç ticari nitelikte olup, TTK"nın 3. maddesi uyarınca bu müesseseyi ilgilendiren fiil ve işlerin ticari iş sayılması ve ayrıca 3095 sayılı Yasa’nın 2. maddesinin 2. fıkrasında; ”arada sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizi, T.C.Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için öngördüğü faiz oranına göre istenebileceği” belirtilmiş olmasına göre, olayda istem gibi avans oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, kararın açıklanan nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nın 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “işleyecek yasal faizi ile” ibaresinin çıkarılarak yerlerine “işleyecek avans faizi ile” ibaresinin yazılmasına; ayrıca yine hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “07.02.2011” ibaresinin çıkırtılarak yerine “19.03.2010” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.596,45 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...Ş"den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 20.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi