MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı şirketle 15.3.2013 tarihinde imzalanan bilgisayar, yazıcı, tarayıcı gibi bir kısım ürünlerin bakım ve onarımına ilişkin imzalanan sözleşme kapsamında davalı yüklenici şirketin edimlerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmemesi üzerine sözleşmenin 22.5 maddesi gereğince gönderilen ihtar yazısında, tebliğden itibaren 20 gün içerisinde hizmetin sözleşme koşullarına uygun olarak yerine getirilmesi aksi halde gecikilen her gün için cezai şart uygulanarak sözleşmenin feshedileceği bildirilmesine rağmen sonuç alınamaması üzerine 22.6.2012 tarihinde sözleşmenin feshedilerek 8.700,00 TL cezai şart uygulandığını, ayrıca bu süreçte başka firmadan bakım ve onarım için hizmet alınması nedeniyle ödeme yapıldığını, davalının hakedişinden yapılan kesinti de düşüldükten sonra bakiye kalan 9.442,07 TL’nın tahsili amacıyla ... 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/22667 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, edimlerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirdiğini beyan eden savunma yaparak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından ... 25.İcra Müdürlüğü"nün 2014/22667 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 5.324,81 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa 22.06.2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı şirketle imzalanan bakım ve onarım hizmeti sözleşmesi kapsamında davalının edimlerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmemesi nedeniyle feshedildiğini ve cezai şart uygulandığını, ayrıca sözleşmenin devamı sürecinde farklı firmadan bakım ve onarım hizmeti alınması sonucu bir kısım ödemeler yapıldığını, davalının hakedişinden yapılan kesinti sonucu bakiye kalan bedelin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü ile takibin 5.324,81 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiş ise de, söz konusu rapora karşı hem davacı hem de davalı tarafından itiraz dilekçelerinde belirttikleri şekilde hatalar bulunduğu ve bilirkişi raporunun yeterli olmadığı yeniden inceleme yapılması gerektiğini belirtmişlerdir. Mahkemece, tarafların bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların karşılanması için yeniden bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, değinilen bu yön gözardı edilerek yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.