14. Ceza Dairesi 2019/6650 E. , 2020/3653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdurlar ..., ... ve ...’a karşı zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, mağdur ...’a yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs, mağdur ...’a karşı çocuğun cinsel istismarına teşebbüs; suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdurlar ..., ..., ... ve ...’a karşı zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (mağdur sayısınca) mağdur ...’a yönelik çocuğun cinsel istismarına teşebbüs; suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdurlar ..., ..., ...’a karşı zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (mağdur sayısınca); suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdurlar ..., ..., ...’a yönelik zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, mağdur ...’a karşı çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuk ...’nın mağdurlar ..., ..., ... ...’e yönelik zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve mağdur ...’a karşı çocuğun cinsel istismarı suçlarından ayrı ayrı mahkumiyeti ile mağdur ...’a yönelik atılı suçtan beraatine; suça sürüklenen çocuk ...’in mağdur ...’a karşı zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, mağdur ...’a yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı, mağdur ...’e karşı çocuğun cinsel istismarı, mağdur ...’a yönelik çocuğun cinsel istismarı suçlarından ayrı ayrı mahkumiyeti ile mağdur ...’a karşı atılı suçtan beraatine; suça sürüklenen çocuk ...’in mağdur ...’a yönelik zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, mağdurlar ..., ... ...’e karşı çocuğun cinsel istismarı suçlarından ayrı ayrı mahkumiyetine; suça sürüklenen çocuk ...’ın mağdur ...’e yönelik çocuğun cinsel istismarı, mağdurlar ..., ... ..."a karşı atılı suçlardan beraatine dair Bandırma Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 03.05.2018 gün ve 2017/204 Esas, 2018/144 Karar sayılı hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun suça sürüklenen çocuk ... için mağdurlar ..., ..., ... ... ve ...’a karşı kurulan hükümler yönünden kabulüyle hükümlerin kaldırılarak ..., ..., ... ... açısından çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan (mağdur sayısınca) ve mağdur ...’a karşı sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti ile mağdur ...’a yönelik atılı suçtan kurulan beraat hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine; suça sürüklenen çocuk ... için mağdurlar ... ve ...’a karşı kurulan hükümler yönünden istinaf başvurusunun kabulüyle hükümlerin kaldırılarak sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan (mağdur sayısınca) mahkumiyeti ile mağdurlar ..., ...’a yönelik kurulan mahkumiyet ve mağdur ...’a karşı atılı suçtan kurulan beraat hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine; suça sürüklenen çocuk ... için mağdurlar ... ve ... ...’e karşı kurulan hükümler yönünden istinaf başvurusunun kabulüyle hükümlerin kaldırılarak mağdur ...’e karşı bu suçtan, mağdur ...’a yönelik zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti ile mağdur ...’a karşı kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine; suça sürüklenen çocuk ... için mağdurlar ... ve ...’a karşı kurulan hükümler yönünden istinaf başvurusunun kabulüyle hükümlerin kaldırılarak mağdur ...’e karşı zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı, mağdur ...’a yönelik sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçlarından mahkumiyeti ile mağdurlar ... ve ...’a karşı atılı suçlardan kurulan beraat hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdurlar ... ile ...’a yönelik sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan (mağdur sayısınca) kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Hükmedilen cezaların miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-b. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının anılan hükümlere ilişkin temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi gereğince REDDİNE,
Suça sürüklenen ... hakkında mağdurlar ..., ..., ... ...’e karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan (mağdur sayısınca) kurulan mahkumiyet, mağdur ...’a yönelik sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan mahkumiyet, mağdur ...’a karşı atılı suçtan verilen beraat; suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ...’a yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan mahkumiyet, mağdur ...’a karşı atılı suçtan verilen beraat hükümlerine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi; suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ...’a yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen esastan red ve mağdurlar ... ve ... ...’e karşı (mağdur sayısınca) çocuğun cinsel istismarı suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdurlar ... ile ...’a karşı işlenen suçlardan kurulan hükümlere dair istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükümlerin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamından suç tarihinde on beş yaşından küçük mağdur ...’ın, suça sürüklenen çocuk ...’nın kendisine karşı belirlenemeyen bir tarihte gerçekleştirdiği livata eylemi sırasında kaçmaya çalıştığı sırada diğer suça sürüklenen çocuk ...’ın kendisini yakalayarak olay yerine getirdiğine dair iddiasını kovuşturma safhasında öne sürdüğü anlaşılmakla, 24.08.2017 tarihli Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tanzim edilen iddianamede 5237 sayılı TCK’nın 103/3-a. maddesine yönelik bir anlatımın bulunmadığı gözetilip 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 225/1. maddesinde yer alan, "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenleme gereğince açılmamış bir davadan hüküm kurulamayacağı nazara alınarak tebliğnamedeki suça sürüklenen çocuk ... hakkında TCK’nın 103/2.maddesi gereğince tayin edilen temel cezanın aynı Kanunun 103/3-a. maddesi ile artırılması gerektiğine dair görüşe iştirak edilmemiştir.
5271 sayılı CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile suça sürüklenen çocuklar müdafileri, katılan mağdurlar vekili, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ...’a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün kaldırılarak sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı, mağdurlar ..., ... ile ..."a karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundun kurulan hükümlerin kaldırılarak bu suçtan; suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdurlar ... ve ... ...’e yönelik çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin kaldırılarak bu suçtan (mağdur sayısınca) mahkumiyetlerine ve yukarıda dördüncü paragrafta ayrıntılı şekilde sayılan diğer tüm hükümler açısından ise vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükümlere yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, suça sürüklenen çocuklar müdafileri, katılan mağdurlar vekili, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK"nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ...’e karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 103/1-c.1, 43/1, 31/2 maddeleri gereğince belirlenen 5 yıl hapis cezası üzerinden aynı Kanunun 62. maddesi ile 1/6 oranında indirim yapıldığında 4 yıl 2 ay yerine yazılı şekilde 4 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedilerek fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı, katılan mağdurlar vekili, suça sürüklenen çocuk ... müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 29.03.2019 gün ve 2018/3016 Esas, 2019/714 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun kabulüyle hükmün kaldırılarak bu suçtan mahkumiyetine dair kurulan hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 303. maddesinin verdiği yetkiye istinaden düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi kararında adı geçen suça sürüklenen çocuk hakkında mağdur ..."e yönelik suçtan kurulan hükümde TCK"nın 62/1. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümde yer alan “4 YIL 8 AY" ibaresinin çıkarılarak yerine “4 YIL 2 AY” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ...’a karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suç tarihinde dokuz yaşı içerisinde bulunan mağdurun soruşturma evresinde, suça sürüklenen çocuğun ‘açmazsan döverim’şeklindeki tehdidiyle kendisine fiili livata eyleminde bulunduğunu iddia etmesi, mağdurun annesi olan katılan ...’nın kovuşturma ifadesiyle de sabit olduğu üzere söylediklerini yapmadığında suça sürüklenen çocuğun kendisini dövdüğünden bahsetmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesince müsnet suçtan belirlenen temel cezada koşulları oluştuğu halde 5237 sayılı TCK’nın 103/4. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi karşısında, anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ...’e karşı sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Diğer suça sürüklenen çocuk ...’nın, suç tarihinde on beş yaşından küçük mağdura karşı gerçekleştirdiği livata eylemine müşterek fail sıfatıyla katıldığı yönünde hakkında mağdur tarafından kovuşturma evresinde iddiada bulunulan suça sürüklenen çocuk ... hakkında belirtilen eylemle ilgili zamanaşımı süresi içerisinde kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
Mağdurun soruşturma evresinde herhangi bir iddiada bulunmayıp kovuşturma evresinde suça sürüklenen çocuğun, penisini kalçasına değdirdiğini iddia etmesi, söz konusu iddianın diğer mağdurlar ile tanıklar tarafından doğrulanmaması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden ilk derece mahkemesince kurulan beraat hükmünün mevcut delillerle dosya içeriği arasında çelişki oluşturacak şekilde ve 5271 sayılı CMK"nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle kaldırılarak sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı, katılan mağdurlar vekili, suça sürüklenen çocuklar müdafileri, ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7.Ceza Dairesinin 29.03.2019 gün ve 2018/3016 Esas, 2019/714 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun suça sürüklenen çocuk ... yönünden kabulüyle hükmün kaldırılarak sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine ve suça sürüklenen çocuk ... yönünden ise istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükümlerin 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmesine, 05.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.