Esas No: 2022/7457
Karar No: 2022/14678
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/7457 Esas 2022/14678 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edildi. Temyiz talebinin incelenmesi sonucunda, suç tarihinde doğrudan zarar görmeyen bir bakanlığın davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi olmadığından, bakanlık vekilinin talebi reddedildi. Sanık müdafiinin temyiz talebi incelenerek, kararda bazı hukuki yanlışlıklar tespit edildiği ve bu nedenle kararın bozulduğu belirtildi. Kararda, suç tarihindeki kanun maddelerinin değişiklikleri ve sanığın durumuna göre uygulanması gereken kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklandı. Kanun maddeleri şunlardır:
- 7242 sayılı Yasa'nın 61. maddesi
- 5607 sayılı Yasa'nın 3/22. maddesi
- 6545 sayılı Yasa'nın 3/18, 5/2. ve 89. maddeleri
- TCK'nun 50/3. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nun 231/8. fıkrası
- 5237 sayılı TCK'nun 7/2. maddesi
- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nun 317 ve 321. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Müşteki ... Bakanlığı vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen ... Bakanlığı'nın davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından, ... Bakanlığı vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II- Sanık müdafiinin temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;
1- 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin, 6545 sayılı Yasanın 89. maddesi ile değişik 5607 sayılı Yasada hüküm altına alınması nedeniyle, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile sonradan yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 3/18 maddesi delaletiyle 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri ayrı ayrı uygulanarak lehe Yasanın tespiti yerine, 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesine göre belirlenen temel cezayla birlikte 7242 sayılı Yasa ile değiştirilen 3/22. maddenin uygulanması suretiyle karma uygulama yapılması,
2- Sanık hakkında sırasıyla uygulanan 5607 sayılı Yasanın 3/18 ve 3/22. maddeleri uyarınca belirlenen 1 yıl hapis 1 gün adli para cezasından anılan Yasanın 5/2. maddesi uyarınca yapılan indirim sonucu gün adli para cezasına hükmedilmemek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Gümrüklenmiş değerin iki katı olan 20.332,20 TL yerine 15.741,80 TL tutarın ödenmesi halinde 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesi uyarınca cezada indirim yapılacağına ilişkin ihtaratta bulunulması,
4- Sanık müdafiinin hükümden önce etkin pişmanlığa ilişkin bedelin ödendiğini gösteren banka dekontu fotokopisini dilekçesine eklemesi karşısında sanığın bahse konu miktarı ödeyip ödemediği ilgili bankadan araştırılarak sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve tespitinin gerekmesi,
5- TCK'nun 50/3. maddesinde "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." amir hükmünün düzenlenmesi karşısında seçenek yaptırıma çevirme zorunluluğu bulunmadığı halde yalnızca anılan düzenlemeye istinaden sanık hakkındaki hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi,
6- Suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5271 sayılı CMK'nun 231/8. fıkrasına eklenen cümle gereği her ne kadar denetim süresi içinde kasıtlı suç işlenmesi hâlinde bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez ise de, CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün maddi hukuka yönelik sonuçları olacağı gözetilip 5237 sayılı TCK'nun 7/2. maddesi uyarınca suç tarihinde sanığın lehine olan hükmün uygulanacağı cihetle, CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar yönünden engel hali bulunmayan, dava konusu kaçak eşyanın mahkemece bildirilen gümrüklenmiş değerinin iki katını Gümrük İdaresinin banka hesabına yatırmış olmakla kamu zararını da gidermiş olan sanık hakkında yeniden suç işleyip işlemeyeceği değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken engel adli sicil kaydı olduğundan ve zararı gidermediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın CMUK 326/son maddesi uyarınca cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 20/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.