13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19136 Karar No: 2018/2792 Karar Tarihi: 07.03.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/19136 Esas 2018/2792 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/19136 E. , 2018/2792 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketle 1.1.2003 tarihinde imzalanan avukatlık sözleşmesi gereğince sözleşmeli avukatlık hizmetlerini yerine getirdiğini ancak ücretlerinin ödenmediğini, hakettiği ücretlerin ödenmesi için 19.12.2013 tarihinde gönderilen ihtarnameye rağmen de herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL’nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; ıslahla talep sonucunu 55.920,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3. maddesi ile vekalet sözleşmelerinin de tüketici işlemi olarak tanımlandığı, 6502 sayılı Yasa"nın 73. maddesi gereğince davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle Tüketici Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, davacı avukat davalı şirket tarafından vekalet ücretinin ödenmediğinden bahisle tahsili için alacak isteminde bulunmuştur. Davalı ... Otomotiv San. Turz. ve Ticaret A.Ş. şirket olup, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı şirket, tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. O halde, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde Tüketici Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.