5. Hukuk Dairesi 2017/4283 E. , 2017/11230 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki ... Köyü, 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazın gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yöntem olarak doğrudur.
Bu nedenle taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
1-Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmaz kuru tarım arazisi olarak değerlendirilmiş ise de, taşınmaz üzerinde bulunan sondaj kuyusunun debisi ve su kapasitesine göre taşınmazın sulanmasına yeterli olup olmadığı hususları bilirkişi raporlarında açıklanmadığı gibi taşınmazın kuyudan sulandığına ilişkin, sulama arkları ve taşınmaz üzerinde sulama yapılmasını sağlayan tesisat bulunduğuna dair mahkemece keşif tutanağına herhangi bir gözlemde yazılmamıştır.
Bu nedenle mahallinde yeniden keşif yapılıp, taşınmazın sulu tarım arazisi olup olmadığı kesin olarak belirlendikten sonra taşınmazın sulu tarım arazisi olarak tespit edilmesi halinde; Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre %4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanarak, taşınmaz üzerinde bulunan sondaj kuyusuna ayrıca bedel takdir edilmemesi; taşınmazın kuru tarım arazisi olarak tespit edilmesi halinde ise Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre %5 oranında kapitalizasyon faizi uygulanarak sondaj bedeline ayrıca hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Yargıtay uygulamalarına göre arazi niteliğindeki bir taşınmazın değeri belirlenirken daha önceki yıllara ilişkin olarak (5yıl ) normal koşullarda Tarım İlçe Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarlarının ortalamasının dikkate alınması gerekir. Verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bir yılda önemli miktarda değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece 2014 yılında ... İlinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden Baskil İlçe Tarım Müdürlüğü " nün 2013 yılına ait veri cetveli kullanılarak bedel tespiti,
3-Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3"ünden fazla olamayacağını gözetmeden hesap yapan bilirkişi kurulu raporu esas alınarak hüküm kurulması,
4- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 25/04/2015 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.