Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3374
Karar No: 2013/3492
Karar Tarihi: 10.04.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/3374 Esas 2013/3492 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, Pınarönü Köyü'nde bulunan 103 ada 397 parsel sayılı 3612,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın Hazine adına tescil edildiğini öne sürerek, tapunun iptali talebiyle dava açıyor. Mahkeme, davanın kabulüne ve tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar veriyor. Ancak yapılan inceleme yetersiz olduğu için Hazine temsilcisi tarafından temyiz ediliyor. Mahkeme, yapılacak keşif ve araştırmalara detaylı bir şekilde değinerek davacının zilyetliğini ispat etmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Kararda, Tapu Kanunu'nun 4, 26, 28 ve 29. maddeleri ile Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesine atıfta bulunuluyor.
16. Hukuk Dairesi         2013/3374 E.  ,  2013/3492 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Pınarönü Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 397 parsel sayılı 3612,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kime ait olduğu belirlenemediğinden Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Hazine adına kayıtlı olan tapunun iptali ile adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece çekişmeli 103 ada 397 parsel sayılı taşınmazın Hazine ile ilgisi olmadığı gerekçesiyle tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline şeklinde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık kadastro çalışmalarında davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen nizalı yerde tespit öncesi zilyetliğin davacıda bulunup bulunmadığı ve bu yerin baraj gölü suları altında kalmadan önce tarım arazisi niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere, hak düşürücü süre içerisinde tespit öncesi nedenlere dayalı olarak açılan bu tür davalarda davacının TMK"nun 6. maddesi uyarınca, iddiasını ispat etmesi gerekir. Mahkemece taşınmazın başında keşif yapılmadan mahalli bilirkişi ve davacı tanıkları duruşmada dinlenmiştir. Öncelikle tanıkların mümkün olduğunca taşınmaz başında yapılacak keşifte yöntemine uygun biçimde çağırılarak ayrı ayrı dinlenmeli, tanıklardan önceki malik, O"nun tasarruf biçimi, sonra davacıya intikal şekli, davacının kullanım biçimi hakkında yer ve zaman gösterilerek kapsamlı bilgiler alınmalı, beyanlar arasında çelişki olduğu taktirde giderilmeye çalışılmalıdır. Bundan ayrı, ... Bölge Müdürlüğünden söz konusu baraj için hangi tarihte su tutulmaya başlandığı, nizalı yerin sular altında kalıp kalmadığı, yaz aylarında baraj gölündeki kısmi olarak suların çekilip çekilmediği ve kısmi çekilme ile dava konusu taşınmazın su yüzeyine çıkıp çıkmadığı komşu taşınmazların kamulaştırmalarıyla ilgili olarak keşif ve kıymet taktirlerinin yapılıp yapılmadığı, bu yerlerle ilgili olarak taşınmazların daimi nitelikte baraj gölü suları altında kalmadan önce film ve fotoğraf çekilip çekilmediği ... Bölge Müdürlüğü"nden soruşturulmalıdır. Ayrıca, taşınmazın daimi nitelikte baraj gölü suları altında kaldığının belirlenmesi durumunda paftası üzerinde keşif yapılarak mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarından pafta üzerinden nizalı taşınmazın mevkii, sınırları, sınır komşuları, önceki ve sonraki zilyetleri ve onların tasarruf biçimleri hakkında kapsamlı, açıklamalı bilgiler alınmalı, tüm bu bilgi ve belirlemelerin uzman bilirkişiye düzenlettirilecek ölçekli kroki ve rapora yansıttırılmalı, davacının zilyetliğinin belirlenmesi ve nizalı yerin ekonomik amaca uygun olarak zilyet edildiğinin ortaya çıkması halinde mülkiyetin tespitine, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, belirtilen biçimde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsiz olup, Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi