Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4866
Karar No: 2019/1442
Karar Tarihi: 13.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4866 Esas 2019/1442 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, davalı şirketin sigortalı aracıyla çarpışan araçlarında yaralandıkları ve manevi zararlarının olduğunu öne sürerek tazminat talebinde bulundular. Mahkeme, davacılara kısmi olarak maddi tazminat ve manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Ancak davacıların ulaşım ve tedavi masrafları konusunda belge sunamamaları nedeniyle mahkeme, bu masrafları tazmin etmedi. Yargıtay ise, davalı şirketin temyiz talebini reddetti ve davacıların temyiz itirazlarını kabul ederek kararı bozdu.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu'nun 46. maddesi ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun Açıklanmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin 42. maddesi.
17. Hukuk Dairesi         2016/4866 E.  ,  2019/1442 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili, davalı ..."a ait ve kendi idaresindeki, davalı ... şirketine ... poliçesi ile sigortalı araç ile davacı ..."e ait aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacıların yaralandıklarını, tedavi gördüklerini ve malul kaldıklarını, kaza nedeniyle manevi olarak acı ve ızdırap çektiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıların her biri için 10.000,00"er TL manevi tazminat (HDI sigorta şirketi hariç), davacıların her biri için 5.000,00"er TL maddi tazminat-tedavi giderlerinin dava tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitleri ile sorumlu olduklarını, kusur ve maluliyet oranlarının tespiti için ATK"dan rapor alınmasını, davacıların SGK’dan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitini, manevi tazminatın sigorta teminatı dışında kaldığını, davalı şirketin ödeme için temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., kusuru olmadığından davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı ... için 670,90 TL maddi tazminatın, davacı ... için 658,95 TL maddi tazminatın davalı ..."dan olay tarihi olan 10/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı
    ...Sigorta A.Ş"den (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 2.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili ve davalı ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır.
    Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davacı ... lehine hükmedilen 658,95 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi, davacı ... lehine hükmedilen 670,90 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminata dair karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı ..."ın davacılar lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin yerinde görülmeyen, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali BK m. 46/I’de özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince “Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir”. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
    Borçlar Kanunu"nun 46. maddesinde belirtilen “bütün masraflar” deyimi çok geniş kapsamlıdır. Bu giderlere zarara uğrayanın katlanmak zorunda kaldığı bütün giderler dahildir. Bu bakımdan zarara uğrayan, tedavisi için yapılan ulaşım ve tedavi giderlerini isteyebilir.
    Davacılar, dosyaya sunulan belgeler ile ulaşım masrafı olarak toplam 466,00 TL ve bez masrafı olarak 11.300,00 TL masraf yapıldığı iddia edilmiştir. Mahkemece, alınan 06.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda, talep edilen bahse konu zarar kalemleri hakkında değerlendirme yapılmış, mahkemece davacıların geçici işgöremezlik talepleriyle ilgili tazminat belirlenmiş ve davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir. Olayın niteliği gereği bütün giderlerin belgelendirilmesi olağan hayat tecrübelerine aykırıdır. Bu konuda 818 sayılı BK 42/2. maddesi yol gösterici nitelikte olup aynı zamanda zararın gerçek miktarını belirleyecek olan hakime de bir görev yüklemektedir. Bu durumda, davacılara ulaşım ve tedavi giderlerini kanıtlama imkanı tanınmalı, davacıların bu giderlerini kanıtlayamaması durumunda belgelenemeyen ancak tedaviye bağlı olarak yapılması olanaklı bulunan ulaşım ve tedavi giderleri yönünden davacıların tüm tedavi evrakları getirtilerek, yaralanma derecesi ve iyileşme süreci de gözetilerek uzman doktor bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre 818 sayılı BK"nın 42. maddesi gereğince olayın özelliği değerlendirilmek suretiyle bu kalem isteklere ilişkin karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın davacılar lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ..."a geri verilmesine 13/02/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi