Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2021/2022
Karar No: 2021/2284
Karar Tarihi: 22.04.2021

Danıştay 12. Daire 2021/2022 Esas 2021/2284 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2022
Karar No : 2021/2284


TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :
1- (DAVACI) : …Sendikası
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı Sendikanın, … Sendikası (...Sen) ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ESHOT Genel Müdürlüğü arasında imzalanan 2014-2015 yıllarına ilişkin Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmak isteyen ...Sen üyesi olmayan personelden dayanışma aidatı kesintisi yapılmasının durdurulması ve bugüne kadar yapılan kesintilerin iade edilmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayırım yapılamayacağı, aksine bir yorumun Toplu İş Sözleşmesinin adaletli bir ücret dağılımı yoluyla ekonomik ve sosyal barışı sağlama amacına ve Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu, kaldı ki 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun 32. maddesinde bu şekilde ayırım yapılmasına imkân sağlayan bir hüküm bulunmadığı gibi sosyal denge sözleşmesinde, görev yapılan birim ve iş hacmi, görevin önem ve güçlüğü, görev yerinin özelliği, çalışma süresi, kadro veya görev unvanı ile derecesi gibi kriterlere göre bir farklılığa gidilebileceği, bunun dışında sendika üyesi olan ya da sendika üyesi olmayan ile başka bir sendikaya üye olanlar arasında bir ayrıma gidilemeyeceği; İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ...Sen arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesi uyarınca, davacı Sendikanın üyelerinden her ay yapıldığı anlaşılan dayanışma aidatı kesintilerine, kesintinin yapıldığı tarihi takip eden 60 gün içinde doğrudan dava açılması veya aynı süre içinde davalı idareye 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca yapılacak başvuru üzerine tesis edilen işleme karşı dava açılması gerektiği, 06/08/2014 tarihinde yapılan başvuru üzerine tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan bu davada, başvurudan geriye doğru 60 gün içinde kalan kesintilerin iadesi gerekmekle birlikte, daha öncesine dair kesintiler yönünden süre aşımı nedeniyle davanın esasının incelenmesi olanağı bulunmadığı gerekçesiyle, ...Sen üyesi olmayan personelden dayanışma aidatı kesintisi yapılmaması talebinin reddine dair işlem ile 06/08/2014 tarihli başvurudan geriye doğru 60 gün içinde kalan kesintilerin iade edilmesi isteminin reddine dair işlemin iptaline, fazlaya ilişkin iade isteminin süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından; İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ...Sen arasında Toplu İş Sözleşmesinin 30/06/2014 tarihinde imzalandığı, başvurunun ise 06/08/2014 tarihinde yapıldığı, sözleşmenin imzalandığı tarih ile başvuru arasında 60 günü aşan bir süre bulunmadığından, davanın kısmen süre yönünden reddine ilişkin kararın isabetsiz olduğu; öte yandan, dava sırasında, İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü personeline ilişkin ayrıca bir toplu sözleşme daha imzalandığından ve bu sözleşme gereğince de kesintiler yapıldığından, bu hususta da bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği, kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendika dışında bir sendikaya üye olan veya hiç bir sendikaya üye olmayan personelden, toplu iş sözleşmesinden yararlanmak istemeleri durumunda dayanışma aidatı kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında, toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye olmayanların, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmelerinin toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlı olduğunun hüküm altına alındığı, bu haliyle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davalı idarenin temyiz istemi yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyize konu Mahkeme kararının, "dava konusu, dayanışma aidatı kesintisi yapılmaması talebinin reddine dair işlem ile 06/08/2014 tarihli başvurudan geriye doğru 60 gün içinde kalan kesintilerin iade edilmesi isteminin reddine dair işlemin iptaline" ilişkin kısmında, 49. maddede belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, kararın bu kısmına yönelik davalı idarenin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Davacının temyiz istemine gelince,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun ile değişik "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde; Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin bu maddede bentler halinde sayılan davalar hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde Danıştay'da temyiz edilebileceği hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'un 48. maddesinin 6. fıkrasında; temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde, kararı veren mercinin temyiz isteminin reddine karar vereceği, ilgili mercinin bu kararına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği, 7. fıkrasında ise; temyizin kanuni süre içinde yapılmadığının, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca saptanması halinde, 6. fıkrada sözü edilen kararın daire ve kurulca kesin olarak verileceği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; temyize konu Mahkeme kararının davacı vekiline 29/03/2016 tarihinde tebliğ edilmesine karşın, 30 günlük temyiz süresi geçirildikten sonra, 02/05/2016 tarihinde kayda giren dilekçe ile temyiz isteminde bulunulduğu anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin incelenmesine süre aşımı nedeniyle hukuken olanak bulunmamaktadır.


KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyize konu "dava konusu, dayanışma aidatı kesintisi yapılmaması talebinin reddine dair işlem ile 06/08/2014 tarihli başvurudan geriye doğru 60 gün içinde kalan kesintilerin iade edilmesi isteminin reddine dair işlemin iptaline" ilişkin kısmının ONANMASINA,
2. Davacının temyiz isteminin SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. Davalı idare yönünden, 2577 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle; davacı yönünden ise, 2577 sayılı Kanun'un 48. maddesinin 7. fıkrası uyarınca kesin olarak oyçokluğuyla, 22/04/2021 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 48. maddesinin, 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla değişik yedinci fıkrasında, "Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3. madde esaslarına göre düzenlenmediği, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2. ve 6. fıkralarda sözü edilen kararlar, dosyanın gönderildiği Danıştay'ın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verilir." ve aynı Kanun'un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. maddesinde, "Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır." hükümlerine yer verilmiştir.
Görüldüğü üzere, 2577 sayılı Kanun'a 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. maddede, 6545 sayılı Kanunla getirilen kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanmasının, istinaf mahkemelerinin göreve başlayacağı tarihe kadar ertelendiği ve herhangi bir ayrım gözetilmediği, dolayısıyla bu maddenin, 2577 sayılı Kanun'un yine aynı Kanunla değişik 48. maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen hükümden bağımsız olarak düşünülemeyeceği açık olup, istinaf mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar bu fıkra uyarınca verilecek kararlara karşı genel hükümler uyarınca karar düzeltme yoluna başvurabilme imkanı bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenle; kararın davacının temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmına karşı 2577 sayılı Kanun'un 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 15 günlük yasal süre içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceği görüşüyle, verilen kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 48. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kesin olduğuna ilişkin kısmına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi