10. Hukuk Dairesi 2015/13395 E. , 2015/20767 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamında belirtilen şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davaya konu olayda; dava dışı A... .................... Ltd. Şti’nin ... işyeri sicil numaralı işyerine ilişkin, prim borçlarından dolayı davacı hakkında, davaya konu 2010/27913 numaralı 2010/5,6,7. aylara ilişkin prim borcundan dolayı ödeme emrinin tanzim edildiği anlaşılmaktadır. ... 4. Noterliği’nin 13.08.2009 tarihli belgesine göre, A... ......................... Ltd. Şti. ... Şubesi unvanlı şirketi onaylı karar defterine göre davacının şirket adına imzaya yetkili kılınan kişi olduğu, anılan şirketin 07.09.2010 karar tarihli ortaklar kurulu kararında davacının şube müdürlüğü ve imza yetkisinin kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilince sunulan davacının hizmet cetvelinde davacının dava dışı A... ........................ Ltd. Şti.’nin Konya ilindeki işyerinden 01.11.2009 – 15.01.2010 tarihleri arasında bildirimi bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, dava dışı A... ........................ Ltd. Şti.’nin iflasına karar verilmiş olması ile davacının temsil ve ilzam yetkisinin ... şubesi ile sınırlı olması ve davalıya ait işyerinde 01.11.2009 – 15.01.2010 tarihleri arasında davacının çalışması da gözetilerek davanın yazılı şekilde kabulüne karar verilmiştir.
01.10.2008 tarihinden sonra tahakkuk eden prim borçlarına ilişkin olan eldeki davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi olup, bu madde ile, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur” şeklinde düzenlenme getirilmiştir.
Yapılan bu düzenleme ile tüzel kişiliği haiz bir özel kuruluşta görev yapan yönetim kurulu üyelerinin primlerin ödenmesinden işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları açıkça belirtilmiştir.
Müteselsil borçlulukta alacaklı, alacağının tamamını veya bir kısmını karşısındaki borçlulardan dilediği birinden isteyebilmek imkânına sahip bulunduğu gibi, borçlular da alacaklıya karşı borç sona erinceye kadar hep birlikte sorumlu olmakta devam ederler. Borçlulardan birinin borç ödemeden aciz haline düşmesinin veya iflas etmesinin alacaklı için her hangi bir tehlikesi yoktur; zira diğer borçlulardan her biri borcun tamamını ifa etmek yükümlülüğü altında bulunmaktadır. Müteselsil borçluluk alacaklıya, borçluların içinden ödeme gücü en yüksek olanı seçerek edimin tamamını ondan isteyebilme yetkisini tanır.
Bu yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; mahkemece, dava dışı A... ................................ Ltd. Şti.’nin iflas etmesinin haklı neden olmadığı gözetilerek, ödeme emrine konu prim borçları döneminde dava dışı A... ............................................. Ltd. Şti.’nin temsil ve ilzama yetkili kişinin davacı olup olmadığı hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın araştırılıp, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Bu maddî ve hukukî olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.