
Esas No: 2013/3214
Karar No: 2013/3472
Karar Tarihi: 10.04.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/3214 Esas 2013/3472 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda 145 ada 77 parsel sayılı 296.20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilmek suretiyle davalıların miras bırakanı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... aynı nedene dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın kök muristen kaldığı, davacının taksimi ispat edemediği kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmadığı gibi varılan sonuç dahi dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre taraflar arasında taksimin yapıldığı, herkesin kendi yerini kullandığı konusunda ihtilaf bulunmadığı gibi esasen bu husus dava konusu da değildir. Uyuşmazlık fen bilirkişileri ...tarafından düzenlenen 22.02.2011 havale tarihli rapor ve haritada kırmızı ile taralı (B) harfi ile gösterilen 63.20 metrekare yüzölçümündeki bölümün taksimen kime düştüğü, taksim sınırının ne olduğu, hangi tarihten beri kimin zilyetliğinde bulunduğu noktasında toplanmaktadır. Ne var ki; mahkemece taşınmaz başında yapılan kesifte mahalli bilirkişi ve tanıklardan bu yönde alınan beyanlar soyut niteliktedir. O halde, sağlıklı sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları huzuruyla keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, alınan beyanlar ile önceki keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki ortaya çıktığı takdirde giderilmeye çalışılmalı, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı tarafın zilyetliğinin bulunmadığı ya da iktisaba yeterli süreye ulaşmadığı sonucuna varıldığı takdirde reddine karar verilmesi gerektiği hususu göz önünde bulundurulmalı, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 10.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.