(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/3368 E. , 2012/10673 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi; ... köyünde, 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun kısmi ilâna çıkartıldığını, ancak dava dilekçesine ekli memleket haritasında 59 ile gösterilen alanın orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu alanın orman sınırları içine alınması ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili isteğiyle Hazine ve köy tüzel kişiliğine husumet yönelterek dava açmıştır. Daha sonra yapılan kültür arazilerinin kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazın tespit tutanağı düzenlenip malik hanesi açık bırakılarak mahkemeye gönderilmiş, mahkemece; tutanak iktisabında zilyet olarak ismi yazılı kişiler davaya dahil edilip taraf oluşturulduktan sonra; Hazine ve köy tüzel kişiliği aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine, bu davalılar yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı kişiler aleyhine açılan davanın kabulüne ve 153 ada 1 ve 2 nolu parseller ile 01.12.2009 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde 153 ada 3 nolu parselin (a) ile gösterilen 2396,66 m² kısmı, 153 ada 4 nolu parselin (a) ile gösterilen 1961,49 m² kısımlarına ilişkin kadastro tespitlerinin iptali ile bu kısımların orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, parsellerin kalan bölümü hakkında hüküm kurulmamış, hükmün davacı ... Yönetimi tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/5663-8649 sayılı 17.06.2010 günlü bozma kararında özetle: “Yörede 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Yasa hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Yasanın 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tespit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte orman olmadığı konusunda "olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı, Çevre ve Orman Bakanlığının (Orman ve Su İşleri Bakanlığının) ya da Orman Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmi ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumet Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği ya da davaya konu taşınmaza zilyet olanlara yöneltilebileceği dikkate alınarak mahkemece, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilemeyeceği, ancak; yapılacak uygulama ve inceleme sonucunda dava konusu yerin orman olduğu belirlenirse, bu durumda yasal hasım olan Hazine, Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve köy tüzel kişiliğine yargılama gideri ve vekalet ücreti
yükletilemeyeceği düşünülerek, dava dilekçesinde niteliği bildirilen taşınmazların tespit tutanağının, malik hanesi açık bırakılmak suretiyle düzenlenip gönderildiği ve kamu düzeni nedeniyle, kadastro hakimi düzenli sicil oluşturmakla görevli olduğundan, dava konusu taşınmazların orman sayılmayan bölümleri üzerinde kim ya da kimlerin ne zamandan beri zilyet ettiği, onlar yararına kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenerek bu bölümün kim ya da kimler adına kaç pay oranıyla adına tescil edileceğinin kararda gösterilmesi” gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra ; Hazine ve köy tüzel kişiliği aleyhine açılan davanın reddine, bu davalılar yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, dahili davalı kişiler aleyhine açılan davanın kabulüne ve 153 ada 1 ve 2 sayılı parsellerin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine, 01.12.2009 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde 153 ada 3 nolu parselin (a) ile gösterilen 2396,66 m² kısmı, 153 ada 4 nolu parselin (a) ile gösterilen 1961,49 m² kısımlarına ilişkin kadastro tespit tutanaklarının iptali ile bu kısımların orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda 153 ada 3 sayılı parselin (c) ile gösterilen 3788,85 m² ve 153 ada 4 sayılı parselin (c) ile gösterilen 2937,58 m² kısımlarının 08.06.2011 ve 17.11.2011 günlü orman bilirkişi raporlarına göre orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından, 153 ada 3 parselin (c) ile gösterilen bölümünün tarla niteliğiyle dahili davalı ... adına, 153 ada 4 parselin (c) ile gösterilen bölümünün tarla niteliğiyle dahili davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların Nisan 1986 tarihli 1 nolu tapu kaydı kapsamında kaldıkları belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mahkemece “Tespitlerin iptaline” karar verilmesi gerekirken “Tespit tutanaklarının iptaline” denilmiş olması doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasının B-1. bendinin 2. paragrafında yer alan “Tespit tutanaklarının” kelimeleri kaldırılarak bunun yerine “Tespitlerinin” kelimesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 25.09.2012 günü oybirliği ile karar verildi.