
Esas No: 2012/6504
Karar No: 2012/7514
Karar Tarihi: 28.05.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/6504 Esas 2012/7514 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.08.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, 116 ada 17 sayılı parselin mera olduğunu, ne var ki kadastro sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, davalılar adına olan kaydın iptali ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... cevap vermemiş, davalı ..."ya dava dilekçesi tebliğ edilememiş, Avukat ... ... vekili olarak duruşmaya katılmayı talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu dayanak gösterilerek dava reddedilmiştir.
Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 27. maddesi hükmünce bir davanın taraflarının hukuki dinlenilme haklarını kullanabilmeleri için hakimin her iki tarafı dinlemesi veyahut iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet etmesi halinde olanaklıdır. Uygulamada bu durum davada taraf teşkilinin sağlanması olarak bilinir. Tarafların davaya çağrılması ise 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve bununla ilgili tüzük hükümleri gözetilerek yapılır.
Somut olayda dava dilekçesi davalı ..."ya ... Köyü adresine tebliğe çıkarılmış, ancak adreste ... adında iki şahıs bulunduğundan baba ismi belirtilmediğinden iade edilmiştir. İkinci kez , aynı adrese baba adı ... yazılarak davetiye gönderilmiş ise de adreste
bulunmadığından tebligat iade edilmiştir. Bu sırada ... Noterliğince düzenlenen 23.10.2009 tarih ve 2935 sayılı genel vekaletname uyarınca Avukat ..."nin davalı ... vekili olarak duruşmaya kabulüne karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir. Nevar ki, sunulan vekaletnamede vekil eden İbrahim oğlu 1950 doğumlu ... olup Avukat ... davalı ... vekili değildir. Davada, taraf teşkilinin tam olarak sağlandığının, davalının usulen davaya çağrıldığının ve davada temsil edildiğinin kabulü mümkün değildir.
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmadığı, savunma hakkının kısıtlanmasına neden olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 28.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.