Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3407 Esas 2020/4527 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3407
Karar No: 2020/4527
Karar Tarihi: 28.09.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3407 Esas 2020/4527 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla çekişmeli taşınmazları dava dışı kişiye görünürde satmış ardından ise rücu şartlı bağışlamıştır. Ancak sonrasında çekişmeli taşınmazlar davalıların murisi adına tescil edilmiştir. Davacı tüm devir işlemlerinin muvazaalı olduğunu iddia ederek davanın reddi talep etmiştir. Davalılar ise çekişmeli taşınmazların davalıların murisi adına tescil edildiğini belirterek davanın reddedilmesini istemişlerdir. Mahkeme, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dairece, tebligat yapılamayan davalıların tebligata yarar açık adresinin mahkemece araştırılması gerektiği ve yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek karar bozulmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonrasında davanın reddine karar verilmiştir. Kararda Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi açıklanmıştır.
1. Hukuk Dairesi         2019/3407 E.  ,  2020/4527 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, mirasbırakanı ..."ın, 441, 514 ve 800 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla kızı olan dava dışı ..."a 21/07/1966 tarihinde görünürde satış sözleşmesi ile devretiğini, 1972-1978 tarihleri arasında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmazların ... adına tespit edildiğini, muvazaalı devir işlemini gizlemek için çekişmeli taşınmazların öncelikle dava dışı ..."a görünürde satıldığını, daha sonra ise ... tarafından dava dışı ..."ya rücu şartlı bağışlandığını, davalıların murisi ..."ın açtığı tapu iptal ve tescil davası neticesinde ise çekişmeli taşınmazların davalıların murisi ...adına tescil edildiğini, yapılan tüm devir işlemlerinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmazsa tenkisini istemiştir.
    Davalı ..., çekişmeli taşınmazların ... Kabasakal adına tescil edildiğini, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi ile geçici 5. maddesi uyarınca 10 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle davacının kadastro öncesi bir nedene dayanamayacağını, 1978 yılında ..."in ekonomik sıkıntı çekmesi nedeni ile taşınmazları dava dışı ..."a sattığını, ancak daha sonra taşınmazların ..."den geri alınarak ...adına tescil edildiğini, ... ve eşi ..."in hastalanması nedeniyle taşınmazların bakım şartı ile dava dışı ..."ya devredildiğini, ..."nın bakım borcunu yerine getirmemesi üzerine ..."in açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucunda taşınmazların ..."e geri döndüğünü, en son ..."in çekişmeli taşınmazları vasiyetname ile oğlu ..."ya bıraktığını, vasiyetnamenin açıldığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuş; diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, HMK"nın 119/2. maddesi uyarınca davalılar ..., ..., ... ve ...nin tebliğe yarar açık adreslerinin bildirilmesi için davacı tarafa 1 haftalık kesin süre içerisinde bildirmediği takdirde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına rağmen, davacının kesin süre içerisinde belirtilen dava şartını yerine getirmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “…somut olayda davalıların adresleri gösterilmiş ancak, davalılardan bir kısmına yurt dışında yaşamaları, bir kısmında da köyden taşınmaları nedeniyle tebligat yapılamamıştır. Hâl böyle olunca; davacı tarafın dava dilekçesinde, davalıların adresini göstermiş olması bu nedenle dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurun dilekçede belirtilmiş olduğu göz önüne alınarak tebligat yapılamayan davalıların tebligata yarar açık adresinin mahkemece araştırılması, tespit edilen adreslere tebligat yapılması ve sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, mirasbırakanın kadastro tespitinden önce öldüğü, Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    -KARAR-

    Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacı ..."ın yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 29,20- TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,28/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.