Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5815
Karar No: 2015/20730
Karar Tarihi: 26.11.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/5815 Esas 2015/20730 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/5815 E.  ,  2015/20730 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün davalı ... Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava dışı ...’e ait evin yıkımı işini yürüten murisin 09.05.2013 tarihinde gerçekleşen kazada yaşamını yitirmesi üzerine eşi olan davacının 18.12.2013 günü davalı Kuruma başvurarak iş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasından gelir tahsis isteminde bulunduğu, yapılan değerlendirmede muris ile ... arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, hizmet akdi söz konusu olmadığından olayın iş kazası olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle başvurunun reddedilmesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 5510 sayılı Kanunun 3. maddesinde hizmet akdinin, 818 sayılı Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdini ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesini veya hizmet akdini ifade ettiği yönünde düzenleme yapılmış, 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların sigortalı sayılacakları belirtildikten sonra 5. maddesinde, haklarında bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılar, 6. maddesinde de kimlerin bu Kanunun uygulanmasında sigortalı sayılmayacakları açıklanmış, 12. maddesinde, 4. maddenin 1. fıkrasının (a) bendine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşların işveren olduğu bildirilmiştir. Buna göre 4/1-(a) maddesi kapsamında sigortalı sayılmanın koşulları; hizmet akdine göre çalışma, akitte öngörülen edimin (hizmetin) işverene ait işyerinde veya işyerinden sayılan yerlerde görülmesi, ilgili maddede belirtilen “sigortalı sayılmayan” kişilerden olunmamasıdır.
    Diğer taraftan Kanunun 13. maddesinde, bazı durum ve koşullarda meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen veya ruhen engelli hale getiren olaylar iş kazası olarak nitelendirilip sigortalının işyerinde bulunduğu sırada veya işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle gerçekleşen olayın iş kazası olduğu açıklanmış, 16. maddesinde, iş kazası veya meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar arasında iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanmasına yer verilmiş, 20. maddesinde, iş kazası veya meslek hastalığına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanacağı, gelirin başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanmasında 34. ve 35. maddelerin uygulanacağı bildirilmiş, 34. maddesinde, ölen sigortalının dul eşine aylık bağlanacağı, 35. maddesinde, ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıkların 34. maddede belirtilen koşulların ortadan kalktığı tarihi izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesileceği hüküm altına alınmıştır.
    Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanununun 8. maddesinde iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşme olarak tarif edilmiş, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girerek 818 sayılı Kanunu ilga eden 6098 sayılı ... Borçlar Kanununun 393 – 447. maddelerinde Genel Hizmet Sözleşmesi hükümleri düzenlenerek 393. maddede hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle işgörmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmış ve işçinin işverene bir hizmeti kısmi süreli olarak düzenli biçimde yerine getirmeyi üstlendiği sözleşmelerin de hizmet sözleşmesi olduğu bildirilmiştir. Önemle vurgulanmalıdır ki ücret unsuruna her ne kadar tanımda ve iş sahibinin borçları belirtilirken yer verilmiş ise de 5510 sayılı Kanunun sistematiği ve ilgili maddelerinin düzenleniş şekline göre, söz konusu unsurun sigortalı niteliğini kazanabilmek için zorunlu olmadığının kabulü gerekmektedir.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında belirtilmelidir ki 5510 sayılı Kanun hükümleri kapsamında hak sahiplerine ölüm geliri bağlanabilmesi için öncelikle ölümle sonuçlanan zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası/meslek hastalığı niteliğinde olduğu belirlenmeli, iş kazasından söz edilebilmesi için anılan Kanuna tabi sigortalılığın ve bunun için de taraflar arasında hizmet sözleşmesi ilişkisinin varlığı ortaya konulmalı, sonrasında gelir tahsisi yönünden yasal koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmelidir.
    İnceleme konusu davada ölüm geliri bağlanmasına yönelik talepte bulunulmuş ise de özellikle Kurumun başvurunun reddine ilişkin gerekçesi dikkate alındığında, hak alanını ilgilendirdiğinden ...’ün yöntemince davaya katılımı sağlanarak göstereceği delilleri toplanmalı ve sonrasında yasal mevzuat ve öngörülen ilkeler kapsamında kanıtlar irdelenerek elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkeme eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, öngörülen gereklilik yerine getirilmeden yargılama yapılarak karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi