16. Ceza Dairesi 2019/5501 E. , 2021/3937 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İSuç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Sanık ... yönünden; 08.08.2016
Sanık ... yönünden 14.08.2016
Hüküm : Tüm sanıklar hakkında ayrı ayrı; 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK"nın 53, 58/9, 62 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın örgütle iltisaklı Zaman Gazetesi abonesi olmalarının müsnet suç bakımından delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamı nazara alındığında diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, istinaf aşamasında dosyaya gelen ve sanık ..."in ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... ve sanıklar müdafileri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
1-Sanık ... yönünden Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli karar başlığında ""14.08.2016"" olan suç tarihinin ""25.07.2016"" olarak gösterilmesi,
2-Sanıklara üyelik suçundan verilen cezanın artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi olarak gösterilmesi gerekirken aynı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafileri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli karar başlığında sanık ... yönünden suç tarihinin ""14.08.2016"" olarak düzeltilmesi ile hükümlerin ikinci fıkrasındaki “3713 sayılı yasanın 5. Maddesi” ibaresinin çıkartılarak yerine “3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi” ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Ayrıntıları Dairemizin 2015/3 E. sayılı kararında ve dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere;
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.)
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır. (Toroslu özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf.28, Özgenç Genel Hükümler syf.280)
Dosya kapsamına göre, örgütün hiyerarşik yapısına organik bağ ile dahil olduklarına dair her türlü kuşkudan uzak delil bulunmayan, eylem ve faaliyetleri itibariyle yoğunluk, çeşitlilik ve süreklilik göstermeyen sanıkların eylem ve faaliyetlerinin sempati düzeyinde kaldığı gözetilmeden atılı suçtan beraatleri yerine delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi;
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükümlerin CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.