23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5483 Karar No: 2016/2345 Karar Tarihi: 03.03.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5483 Esas 2016/2345 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, bir belediyede işe sokacağı vaadiyle katılan kişi ve kişinin annesinden toplamda 1.850 TL aldığı, ancak işe almaması ve aldığı paraları iade etmemesi nedeniyle dolandırıcılık suçundan erteli 1 yıl hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun belirttiği gibi, adli para cezasının alt sınırından tayini zorunlu olmasa da hapis cezasının alt sınırından tayin edilmesi durumunda adli para cezasının da alt sınırından tayin edilmesi gerektiği ifade edilerek, 100 günlük adli para cezasının alt sınırın üzerinde belirlenmesi nedeniyle kararın bozulduğu vurgulanmış ve bu hususun düzeltilebileceği belirtilmiştir. Kararda, sanığın mahkûmiyetine yönelik kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmediği, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği ifade edilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi hakkında detaylı açıklama yapılmıştır.
23. Ceza Dairesi 2015/5483 E. , 2016/2345 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nın 157/1, 52/2-4, 51/1 maddeleri uyarınca neticeten erteli 1 yıl hapis ve 10 gün karşılığı 2.000 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın katılan ...’ı belediyede işe sokacağı vaadi ile kandırıp, adı geçen katılandan ve annesi olan diğer katılan ...’dan değişik zaman dilimlerinde toplamda 1.850 TL para aldığının, buna karşın, katılan ...’ı işe sokmadığı gibi adı geçenden ve annesinden aldığı paraları da iade etmediğinin iddia edildiği somut olayda; Sanığın aşamalardaki savunmalarına, katılanların beyanlarına, tanık anlatımına ve tüm dosya kapsamına göre; yerel mahkemenin sanığın üzerine atılı “dolandırıcılık” suçundan mahkûmiyetine yönelik kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiş, diğer yandan katılan ...’ı işe sokacağı vaadi ile adı geçen katılandan ve annesinden değişik zamanlarda para aldığı, dolayısıyla katılanlara yönelik dolandırıcılık eylemini bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez işlediği tespit olunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde karşılığını bulan zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 Esas, 2007/152 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 100 gün olarak tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "100 GÜN" ve "2.000 TL" ibarelerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN" ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.