Esas No: 2022/361
Karar No: 2022/4944
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/361 Esas 2022/4944 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/361 E. , 2022/4944 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEK. AV. ...
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 24/05/2022 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının kendisinden narenciye satın alarak aldığı narenciyeleri ihraç ettiğini, davalının satın aldığı ürün nedeniyle kendisi adına vergi dairesine bildirdiği stopaj ve vergi kayıtlarının bulunduğunu, davalının 2012 Ocak döneminde 98.000,00 TL beyanda bulunarak %2 kesinti yaparak stopaj ödemesi yaptığını, bakiye 96.000 TL bedeli ise ödemesi gerekirken ödemediğini, bu nedenle başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Bor İcra Müdürlüğünün 2013/235 esas sayılı dosyasına vaki olan itirazın 64.000,00 TL ve işlemiş faizleri yönü ile kabulü ile takibin bu miktarlı kısım yönü ile devamına kalan kısım yönü ile davacının davasını reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen ilk kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Kapatılan Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 14/01/2020 tarih 2016/26451 E.- 2020/124 K. sayılı bozma ilamı ile, mahkeme kararının yasanın aradığı şekilde gerekçe içermediği açıklaması ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak bu kez, davanın kabulü ile Bor İcra Müdürlüğünün 2013/235 Esas sayılı dosyasına vaki olan itirazın asıl alacak yönünden iptali ile asıl alacak yönünden takibin devamına, asıl alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davacı, davalıya sattığı narenciye bedellerinden vergi ödemesi dışındaki bedelin ödenmediğini ileri sürerek, davalı aleyhine 96.000 TL asıl ve 18.533,64 TL işlemiş faiz alacağının tahsili için icra takibi yaparak, haksız itirazın iptali isteği ile eldeki davayı açmıştır.
2-Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Bor İcra Müdürlüğünün 2013/235 esas sayılı dosyasına vaki olan itirazın 64.000,00 TL asıl ve işlemiş faizleri yönü ile kabulü ile takibin bu miktarlı kısım yönü ile devamına kalan kısım yönü ile davacının davasının reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen ilk karar davacı tarafından temyiz edilmemiş, sadece davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, yukarıda anılan bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulü ile Bor İcra Müdürlüğünün 2013/235 Esas sayılı dosyasına vaki olan itirazın asıl alacak yönünden iptali ile asıl alacak yönünden takibin devamına, asıl alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay'ın bu bozma kararına uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Bu müesseseye "usuli müktesep hak" veya "usule ilişkin kazanılmış hak" denir. Bir başka ifadeyle, mahkemece; Yargıtay bozma ilamına uyulmasıyla, bozma doğrultusunda taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğar. Mahkeme, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında yeni bir hüküm kuramaz. "Usuli Müktesep Hak", davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiş, usul hukukunun ana ilkelerindendir ve kamu düzeni ile ilgilidir.
Somut olayda, 64.000,00 TL asıl alacağı kabulü ile takibin bu miktar üzerinden devamına, icra inkar tazminatının reddine dair bozma öncesi kurulan hüküm davacı tarafından temyiz edilmemiştir. Dairemizce ise, usule yönelik hükmün bozulmasına karar verilmekle ilk hükümle ilgili miktar bakımından davalı yararına usuli müktesep hak oluşmuştur. Hal böyle olunca, bozma sonrası mahkemece davalının usuli müktesep hakkını ihlal edecek şekilde davacının toplam alacağının takip talebinde gösterildiği şekilde 96.000,00 TL asıl alacak olduğuna ve icra inkar tazminatı talebinin kabulüne yönelik hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz nedenlerinin reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.