Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2496
Karar No: 2022/4921
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2496 Esas 2022/4921 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı kiracının, kira sözleşmesini fesih ederek taşındığını ancak kiralananın anahtarını kiraya verene usulünce teslim etmediği için kira alacağından sorumlu olduğu belirtilmiştir. Somut olayda, kiralananın hangi tarihte tahliye edildiğine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkemece, davalının bildirdiği tahliye tarihi kabul edilerek, davacının alacağı ispat edemediği sonucuna varılmıştır. Ancak kiralananın tahliye edildiğini ispat yükü kiracıya ait olduğu belirtilerek, kiracının yasal delillerle tahliye tarihini ispatlayamadığı için, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur. Adalet Bakanlığı'nın yerinde görülen kanun yararına temyiz talebi kabul edilmiş, HMK'nın 324. ve 363. maddeleri uyarınca kararın KANUN YARARINA BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu'nun 324. maddesi: Kira sözleşmesi ile kiraya verenin bir şeyin kullanılması veya ondan yarar elde edilmesinin kiracıya bırakıldığı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 200, 363 ve 364. maddeleri: 200. maddeye göre senetle ispat sınırı üzerinde bir tutarın söz konusu olduğu durumlarda yazılı delil aranacağı, 363. maddeye göre kararın kanun yararına bozulması halleri belirtilmiştir. 364. madde ise, kararın uygulanması gerektiği hallerde temyiz yolu açık değilse, kanun yoluna başvurma hakkının bulunduğunu belirtir.
3. Hukuk Dairesi         2022/2496 E.  ,  2022/4921 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması istenilmekle; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; taraflar arasında 15/08/2016 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiğini, davalının 15/08/2018 tarihinden itibaren kira bedellerini, su, elektrik ve aidat borçlarını ödemediğini, 17/09/2018 tarihinde kiralananı boşaltarak gittiğini, alacağının tahsili için yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, lehine icra tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; 15/03/2018 tarihinde kiralanandan ayrıldığını, kiraya vereni arayıp taşınmazda arkadaşlarının kalacağının bildirdiğini, kira sözleşmesini karşılıklı anlaşma ile fesih ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davalının 29/03/2018 tarihinde Çorum Adliyesine mübaşir olarak atanması nedeniyle ev sahibi ile karşılıklı anlaşma ile kira sözleşmesini fesih ederek Çorum İline taşındığı, mernis adres kayıt sisteminde taşınma işleminin 22/05/2018 tarihinde beyan ettiği, davacının 3 ay kiranın ödenmediğini iddia etmesine rağmen bu kiradan davalının sorumlu olduğunu ispatlayamadığı, dairede kalan diğer şahıslarla davacının sözlü kira sözleşmesi yapıp kira ilişkisini sürdürdüğü, şayet davalıdan alacaklı olsa kentten ayrılan davacıya icra takibi yapmak için üç ay beklemeyeceği kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Adalet Bakanlığının 22/03/2022 tarihli yazısında; davalı kiracı ile davacı kiraya veren arasında 15/08/2016 başlangıç tarihli bir yıl süreli aylık net 625 TL bedelli kira sözleşmesinin varlığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, kural olarak, anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekeceği, davalının kiralananı 15/03/2018 tarihinde tahliye ederek Afyonkarahisar İlinden ayrıldığını ileri sürmüş ise de, kiralananın anahtarının kiraya veren davacıya teslim edildiğini usulüne uygun yazılı şekilde kanıtlayamadığı, hâl böyle olunca, davalı kiracının davaya ve icra takibine dayanak kira sözleşmesine konu kiracılık sıfatının, dolayısıyla da davacı kiraya verene karşı kira ödeme yükümlülüğünün davaya dayanak icra takibinde talep edilen aylara ilişkin kira alacakları yönünden devam ettiği göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek; hükmün, kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
    Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılması veya ondan yarar elde edilmesinin kiracıya bırakıldığı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
    Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Kiralananın anahtarının usulünce kiraya verene teslim edilmesi gerekir. Anahtar teslim edilmedikçe kiralananın, kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. TBK' nın 324. maddesine göre kiralanan kullanıma elverişli bulundurulduğu sürece, kiracının kendisinden kaynaklanan bir sebeble kullanılmasa veya sınırlı olarak kullanılsa bile kiracının kira bedelini ödemekle yükümlüdür. Kiracı kiralanan taşınmazı kullanımında bulundurduğu süre boyunca kira parasından sorumludur.
    Anahtarın kiralayana teslimi, hukuki işlemin içerisinde yer alan bir maddi vakıa olmakla birlikte, sözleşmenin feshine yönelik bir hukuki sonuç doğurduğundan, bunun ne şekilde ispatlanacağı hususu, yıllık kira bedelinin tutarı esas alınmak suretiyle, ...nın 200. maddeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Eş söyleyişle, yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının (HMK md.200/1) üzerindeyse ve kiralayanın açık muvafakati yoksa (HMK md.200/2), bu yön kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabilir.
    Somut olayda; taraflar arasında 15/08/2016 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık kiralananın hangi tarihte tahliye edildiğine ilişkin olup mahkemece, davalı kiracının tayinin çıktığı gerekçe gösterilerek, bildirdiği tahliye tarihi kabul edilmiş, davacının alacağı ispat edemediği sonucuna varılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere kiralananı tahliye edildiğini ispat yükü kiracıya ait olup, kiracı yasal delillerle kiralananı bildirdiği tarihte tahliye ettiğini ispat edememiştir. Bu durumda, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine göre kiracının kira bedellerinden sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, Adalet Bakanlığının yerinde görülen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığının yerinde görülen kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile HMK'nın 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca gereği yapılmak üzere bozma kararının bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 24/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi