16. Hukuk Dairesi 2013/1130 E. , 2013/3416 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dava konusu ... Köyü 128 ada 14 parsel sayılı 3626.96 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiş, ... Kadastro Mahkemesinin 13.07.2009 tarih 2004/4 Esas 2009/16 Karar sayılı ilamı ile paylı şekilde ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına tescil edilmiştir. Davacılar ..., ... ve Aslan Bayram vekili tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kayıt malikleri ... ve müşterekleri hakkında tapu iptali ve tescil davası açmış, tapu kaydının iptali ile payları oranında müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece kesin hüküm olduğu kabul edilen ... Kadastro Mahkemesi"nin 13.7.2009 tarih 2004/4 Esas, 2009/16 karar sayılı ilamında davacılardan İsmail Bayram ile davalılar taraf olup, davacı tarafından aynı tapu kaydına dayanılmış, mahkemece çekişmeli parselin davalılar adına tesciline karar verilmiştir. Davacılar ..., ... ve ... aynı tapu kaydına dayanarak bu kez Asliye Hukuk Mahkemesi"nde tapu iptali ve tescil davası açmışlardır. Kadastro mahkemesi ilamının davacı ... yönünden tarafları, konusu ve hukuki sebebinin aynı olması nedeniyle kesin hüküm oluşturduğu kuşkusuzdur. Diğer davacılar ... ve ...ise, davanın sebebini oluşturan tapu kaydının malikleri olup, sözü edilen ilam adı geçenler yönünden de kuvvetli taktiri delil niteliğinde olduğuna göre davalılardan ..., ... ve ..."nun paylarına yönelik olarak açılan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, kesin hükme ve güçlü delile rağmen davayı kabul söz konusu olduğunda, kabule değer verilmesi zorunludur. Dosyaya, davalılar ..., ..., ..., ... ve ... tarafından beyanlarını içeren dilekçe sunulduğu anlaşılmaktadır. Davayı kabul niteliğinde yorumlanabilecek bu dilekçelerin bir bölümü fotokopi şeklinde suret olup, dilekçe sahibi ile ilgili olarak yapılan kimlik tespitleri de eksiktir. Hal böyle olunca anılan davalılar mahkemece celbedilerek; beyanlarının kapsamı ve niteliği belirlenmeli, davayı kabul ettikleri sonuca varılması halinde 6100 sayılı HMK"nun 311. maddesi uyarınca kabulün kesin hükmün sonuçlarını doğuracak ve davayı sona erdirecek nitelikte olduğu göz önüne alınarak bu beyana değer verilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen yönler göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 09.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.