Esas No: 2019/2924
Karar No: 2019/4905
Karar Tarihi: 09.09.2019
Aynı Kişiden Hak Sahibi Sıfatıyla Farklı Kurumlardan Ölüm Aylığı Talebi - Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/2924 Esas 2019/4905 Karar Sayılı İlamı
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisinin 506 Sayılı Yasa kapsamındaki hizmetleri dikkate alınarak ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı almaya hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm itirazlarının reddine, davalı Kurumun temyizine gelince;
2 - Dava, davacının 25.12.1990 tarihinde vefat eden eşi ...'nun sırf 506 sayılı yasa kapsamındaki hizmetleri ile ölüm aylığına müstehak bulunduğu ve bu sebeple de kendisine ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemenin, davanın kabulü ile, davacının mirasbırakanının ölüm tarihi olan 25.12.1990 tarihini takip eden ayın başı olan 01.01.1991 tarihinden itibaren SSK tarafından davacıya ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine dair kararı, Dairemizin 2015/1848 Esas, 2015/20753 Karar sayılı ilamı ile davacının murisinin çalışmalarının hangi tarihler arasında 506 sayılı Yasa kapsamında, hangi tarihler arasında 5434 sayılı Yasa kapsamında geçtiğinin net olmadığı, Mahkemece 506 sayılı Yasa'nın 99 ve 5510 sayılı Yasa'nın 97. maddesinin I.fıkrası göz önünde bulundurulmadan, davacının 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresi açık ve net bir biçimde belirlenip hizmet birleştirilmesi olmadan tek başına ölüm aylığına yeterli olup olmadığı değerlendirilmeden, ayrıca aynı sigortalılık süresine göre hak sahibine iki ayrı sigorta kolundan aylık bağlanamayacağı dikkate alınarak davacının 5434 sayılı Yasa kapsamında dul aylığı alıp almadığı araştırılmadan karar verilmiş olması belirtilerek bozulmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacıya yalnızca murisinin SSK hizmetlerinden dolayı tahsis talep tarihi olan 15/05/2007 tarihini takip eden aybaşı olan 01/06/2007 tarihi ile davacıya Emekli Sandığı'ndan aylık bağlanma tarihi olan 01/05/2009 tarihine kadar ölüm aylığı alabileceğinin tespitine dair karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının murisinin 233 sayılı KHK gereği sözleşmeli personel olarak 14.10.1985-30.05.1986 tarihleri arasında 226 gün çalışması olduğu, 30.05.1986-30.11.1987 tarihleri arasında askerlik yaptığı, daha sonra 25.12.1987 tarihinde tekrar çalışmaya başladığı, ancak SSK tarafından Emekli Sandiği Genel Müdürlüğü’ne 25.12.1987 tarihinden sonrasına ilişkin bildirilen sigortalılık süresinin 25.12.1987-15.03.1990 tarihleri arasında olduğu, ... sicil numaralı Adana Tekel Yaprak Tütün İşletmeleri Ve Ticareti Müessesi Müdürlüğü işyerinin dönem bordrolarında davacının 506 sayılı yasa kapsamındaki çalışmalarının 14.03.1990 tarihinde sona erdiği, Emekli Sandığı'na tabi çalışmasının aynı işyerinde 15.03.1990 tarihinde başladığı, vefat ettiği 25.12.1990 tarihine kadar Emekli Sandığı'na tabi çalışmasına aynı işyerinde devam ettiği, davacının 11.05.2007 tarihinde davalı kurumdan murisinin sırf 506 sayılı Yasa kapsamındaki hizmetlerine göre ölüm aylığı tahsis talebinde bulunduğu, davalı kurumun 08.06.2007 tarihli yanıtı ile davacının murisinin sigortalı çalıştığı hizmetlerin Emekli Sandığı kurumuna devredildiğinin tespit edilmesi nedeni ile davacıya aylık bağlanmasının mümkün olmadığını, aylık talebinin Emekli Sandığı’na yapılması gerektiğini beyan ettiği, bozmadan sonra yapılan yargılamada dosyaya gelen Kamu Görevlileri Emeklilik Dairesi Başkanlığı'nın 30.05.2009 tarihli yazısı ile 30.04.2009 tarih 943755 sayılı işlem ile, 01.05.2009 tarihinden itibaren davacıya 5434 sayılı yasa kapsamında dul aylığı bağlandığı ve aylıkların ödenmesine devam edildiği anlaşılmıştır.
Davacının, 2829 sayılı yasaya göre; hizmet birleştirmesi talep edebileceği gibi tek başına yeterli olması halinde herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi hizmetlerinden aylık talep edebilmesi mümkündür. Ancak davacı, aynı kişiden hak sahibi sıfatıyla farklı kurumlardan farklı tarihler arasında farklı ölüm aylıklarının bağlanmasını talep edemez. Bu nedenle Mahkemece 506 sayılı kanundan ölüm aylığı bağlanması halinde, 5434 sayılı yasa kapsamında Emekli Sandığı'ndan bağlanan ölüm aylığı iptal edilebileceği hatırlatılarak hangi aylığı tercih ettiği sorulmak suretiyle sonucuna göre tek bir aylık alabileceği gözetilerek hüküm kurmak gerekirken hak sahibine iki ayrı sigorta kolundan aylık bağlanamayacağı gözardı edilerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacı ...'ya yükletilmesine,
09.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.