Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5819
Karar No: 2012/7479
Karar Tarihi: 24.05.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/5819 Esas 2012/7479 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/5819 E.  ,  2012/7479 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.06.1990 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili ve davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, 20.05.1966 tarihli 140 yevmiye numaralı 29.03.1971 tarihli 1900 yevmiye numaralı ve 28.06.1972 tarihli, 2962 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmelerine dayanarak davaya konu taşınmazların satış vaadi borçluları ...ve ... adlarına paylı olarak tescil edilen tapu kayıtlarının iptali ile tescilini istemiştir.
    Davalılardan ... mirasçılarından bir kısmı, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, davacının dayanağı 29.03.1971 tarihli, 1900 yevmiye numaralı sözleşmenin aslının bulunamaması ve bu sözleşmenin 28.06.1972 tarihinde değişikliğe uğratılmasından dolayı 29.03.1971 tarihli sözleşmeye dayanılarak tescil talep edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, Dairemizce; "...Mahkemece, 29.03.1971 tarihli, 1900 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesini değiştiren 28.06.1972 tarihli, 2962 yevmiye numaralı sözleşme ile, bir önceki satış vaadi sözleşmesinin içeriğinin değiştiği, bu nedenle önceki sözleşmenin hukuki sonuç doğurmayacağı ve davanın redde mahkum olduğu kabul edilmiştir. Oysa 28.06.1972 tarihli, 2962 yevmiye numaralı sözleşme de bir önceki sözleşmenin taraflarınca düzenlenmiştir. O halde satış vaadi sözleşmelerinin taraf iradelerini ortaya koyması ve re"sen düzenlenmiş bulunması nedeni ile her iki sözleşmenin de geçerli olduğunu ve hüküm ifade edeceğini kabul etmek gerekir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle satış vaadi sözleşmelerinin içeriğine bakılmaksızın şekil itibari ile sonuç doğurmayacağı yolundaki ret gerekçesi yerinde değildir. Mahkemece taraf delilleri değerlendirilerek özellikle davacının her üç sözleşmeye de dayanmış olması karşısında 29.03.1971 tarihli sözleşmeyi değiştiren 28.06.1972 tarihli sözleşme dikkate alınarak işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekir..." gerekçeleriyle bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Dairemiz bozma kararı uyarınca geçerliliği kabul edilen satış vaadi sözleşmesine dayanılarak hüküm tesis edilmiştir. Ancak davacıların dayandığı satış vaadi sözleşmesi incelendiğinde; 27, 28, 29, 30, 31, 32, 84 ve 85 sıra numaralı tapuda kayıtlı taşınmazların satışının vaat edildiği anlaşılmaktadır. Davacılar bu taşınmazların kadastro tespiti sırasında 70 adet parsele bölündüğünü belirterek tapu iptali tescil istemişlerdir. Mahkeme Kadastro Kanununun 13/b maddesi hükmü uyarınca davacıların 10 yılı aşkındır taşınmazları kullandıkları gerekçesiyle davayı kabul etmiştir.
    Ancak, davacılar satış vaadi sözleşmesine dayanmışlar ve kadastro tespitinden sonra oluşan taşınmazlarda sözleşme kapsamında kalanların tapusunun iptalini istemişlerdir. Kadastro Kanununun 13/b maddesi aynı kanunun 33/3 maddesi uyarınca daha sonra genel hükümlere göre açılan davalarda uygulanabilecek hükümlerden değildir. Bu nedenle mahkemenin davayı kabul gerekçesi yerinde görülmemiştir.
    Diğer yandan mahkemece tapusu iptal edilen taşınmazların tüm paydaşlarının davada yer almadığı hususu gözetilmemiş, taraf olmayan kişilerin payları da iptal edilmiştir.
    Mahkemece öncelikle satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların belirlenmesi gerekir. Davacılar mirasbırakanı kadastro tespiti öncesi de satış vaadine konu taşınmazlarda paydaştır. Davalılar satışı vaat edilen yerlerin satın alınan kişiye devredildiğini de savunmaktadırlar. Bu savunma da nazara alınarak satış vaadine konu payların kadastro tespiti sırasında nazara alınıp alınmadığı saptanmalı, satışı vaat edilen taşınmazlardaki 10 hisseden 5,5 payın mülkiyeti sözleşme alacaklısına kadastro tespiti yoluyla geçmiş ise davanın reddine karar verilmelidir.
    Satış vaadine konu payların satıcı üzerinde bulunuyor olması halinde de öncelikle bu paylar yönünden dava dışında kalan paydaşlar var ise davada yer almaları sağlandıktan sonra sonuca gidilmelidir. Mahkemece tüm bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 24.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi