22. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11578 Karar No: 2015/17044
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/11578 Esas 2015/17044 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2015/11578 E. , 2015/17044 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi AVUKAT ...
DAVA : Davacı, nöbet ücretinin ilavesi ile maaş nakil ilmuhaberinin yeniden düzenlenmesi ve 90 günlük bildirim ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın yargı yolu caiz olmadığından usulden reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 1986 yılından itibaren davalı bünyesinde tekniker olarak çalıştığını, 2006 yılında ikinci tip sözleşme imzalayarak teknik uzman kadrosunda çalışmaya devam ettiğini ve 2009 yılında kamu kurumuna nakledildiğini belirterek, nöbet ücretinin kamu kurumuna nakli sırasında düzenlenen maaş nakil ilmuhaberine yansıtılmaması sebebi ile fark alacağın ve 90 günlük bildirim yükümlülüğüne uyulmaması sebebi ile 4857 sayılı Kanun"un 17. maddesi gereğince hesaplanacak tazminatın hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı, davaya bakmakla idari yargı birimlerinin görevli olduğunu belirterek davanın öncelikle görev yönünden reddini savunmuştur. Mahkemece, sözkonusu işlemlerin kamu personeli hakkında idare hukuku alanında tesis edilen işlemler olduğu, davaya bakmakla idari yargı birimlerinin görevli olduğu gerekçesi ile yargı yolu yanlışlığı sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin statü hukuku kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda davaya bakmakla hangi yargı yolunun görevli olduğu noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu kanunun uygulanacağı belirtilmiştir. Dosya içeriğine göre, davacı 1986 yılında davalı bünyesinde tekniker olarak çalışmaya başlamış ve davalının özelleştirilmesinden sonra, 23.03.2006 tarihinde kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkını saklı tutarak ikinci tip sözleşme ile 4857 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya devam etmiştir. 2009 yılında kamu kurumuna nakledilmiştir. Davacı kamu kurumuna nakil sırasında nöbet ücretinin maaş nakil ilmuhaberine yansıtılmadığını belirterek fark ücret alacağı ile 4857 sayılı Kanun"un 17. maddesi gereğince ihbar tazminatı talebinde bulunmuştur. Nakil sırasında düzenlenen maaş nakil ilmuhaberinde nöbet ücretinin gösterilmediği ve bu sebeple nakil sonrası eksik ödendiği belirtilen ücretlere ilişkin talep ile ilgili, idari yargı birimlerinin davaya bakmakla görevli olduğu konusunda mahkemece yapılan tespit ve verilen görevsizlik kararı isabetlidir. Ancak davacı 4857 sayılı Kanun"a tabi olarak çalıştığı ara dönemde 23.03.2006 tarihinde imzaladığı ikinci tip sözleşmenin dokuzuncu maddesine dayanarak kamu kurumuna nakil öncesi 90 günlük bildirim yükümlülüğüne uyulmadığını belirterek 4857 sayılı Kanun"un 17. maddesi gereğince tazminat talebinde bulunmuştur. Anılan talep taraflar arasındaki işçi-işveren ilişkisinden ve iş kanunun yorumundan kaynaklanmaktadır. Bu konudaki talebin dosyadan tefriki ile başka bir esasa kaydedilmesinden sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın tümü ile görev yönünden reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.05.2015 günü oybirliği ile karar verildi.