14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/6480 Karar No: 2012/7475 Karar Tarihi: 24.05.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/6480 Esas 2012/7475 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2012/6480 E. , 2012/7475 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.07.2009 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, ... Enerji Nakil Hattının üzerinden geçtiği 890 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde irtifak haklarının bulunduğunu, ancak taşınmaz üzerindeki binanın irtifak hakkına taşkın ve Elektrik Kuvvetli Akım Yönetmeliğinin 44. maddesine aykırı inşaa edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuştur. Davalılar, taşınmaz üzerinde irtifak hakkı olmadığını savunmuşlar, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmişlerdir. Dava, irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun “taşınmaz mülkiyetinin içeriği” başlığını taşıyan ve mülkiyetin kapsamını belirleyen 718.maddesinde; “Arazi üzerindeki mülkiyet kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer” hükmünü taşımaktadır. Arazideki yapılar kavramı ise Medeni Kanunun 722-728 maddelerinde düzenlenmiş olup Medeni Kanunun 727. maddesinde de mecralara yer verilmiştir. 727. madde; “su, gaz, elektrik ve benzerlerinin mecraları, işletmenin bulunduğu taşınmazın dışında olsalar bile aksine bir düzenleme olmadıkça işletmenin eklentisi ve işletme malikinin malı sayılır. İrtifak hakkı sahibinin hakkın kullanımına elatma olduğu zaman bunun giderilmesini isteme olanağı da vardır. İrtifak hakkı ile ilgili bu kısa açıklamadan sonra somut olaya gelince; Dava konusu 890 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği hükümlerine göre emniyet sahasını ihlal eder ve irtifak hakkına elatma oluşturucak şekilde inşaa edildiği ileri sürülmüştür. Dava konusu taşınmaz 445 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu oluşmuş ve tapuda davalılar adına kayıtlıdır. Taşınmaz üzerinde de TEK lehine 288,88 m2 irtifak hakkı mevcuttur. Mahkemece taşınmaz başında keşif yapılmış, bilirkişi raporlarına göre de davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, taşınmaz başında irtifak hakkının dayanağı olan ve dosya içerisinde bulunan irtifak hakkının kapsamını gösterir krokiler uygulanmamış, bilirkişilerce tam bir ölçeklendirme ile taşkınlık saptanmamış, sadece taşkın kısım işaretlenmiştir. Bu durumda infaza elverişli ve iddiaları tamamen kanıtlamaya yeterli bir bilirkişi raporunun varlığından söz etme olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece öncelikle yeniden bilirkişi görüşüne başvurularak(HMK m.266) irtifak hakkının dayanağı olan kroki ve belgeler uygulanmak suretiyle irtifak hakkına elatmanın bulunup bulunmadığının saptanması, elatma var ise bunun kapsamının ölçekli ve infaza elverişli krokide gösterilecek şekilde rapor alınmalıdır(HMK m.279). Tüm bu hususlar üzerinde durulmadan elatmanın varlığı irtifak hakkının dayanağı belgeler uygulanarak saptanmadan sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, bilirkişi raporunda neye göre saptandığı da belirtilmemiş olmasına rağmen soyut değerlendirme üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 24.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.