Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2422
Karar No: 2022/4978
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2422 Esas 2022/4978 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/2422 E.  ,  2022/4978 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı asıl davada; dava dışı ... Şirketinde çalışırken işten çıkarılması üzerine işe iade davası açılması hususunda avukatlığını yapması için davalılar ile sözlü olarak anlaştığını, ancak davalıların takip edilen davalardaki ihmalleri nedeniyle 41.000 TL tazminatın olduğunu ileri sürerek; 41.000 TL zararının yasa faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, birleşen davada ise; ek zararının tazminini istediğini ileri sürerek; annesinin vadeli hesabını bozdurduğundan bahisle 2.985,96 TL, azilname ve noter masrafları için 768 TL, icra dosyasına ödenen faiz için 4.890 TL, ilam harcı nedeniyle ödenen 1.753,65 TL ile 1.487 TL ve vekil ücreti olarak ödenen 2.000 TL olmak üzere toplam 13.885 TL’nin davalılardan tahsilini istemiş, 05/10/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 49.315,73 TL'ye yükselterek, başvuru sırasında talep edilen 13.885,46 TL yönünden dava tarihinden itibaren, bakiye bedele ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istemiştir.
    Davalılar, asıl ve birleşen davanın reddini dilemişlerdir.
    Davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesi ile görevsizlik kararı üzerine dava dosyasının gönderildiği tüketici mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 05/06/2017 tarihli ve 2017/6362 E., 2017/4984 K. sayılı kararıyla; avukat olan davalıların mesleki faaliyette bulunan kişi olması nedeniyle tüketici konumunda olmadığı, işçi olan davacının ise işe iade için açtığı davayı takip etmek üzere davalılara vekaletname veren kişi olduğu, mesleki veya ticari faaliyetinden kaynaklanan bir hakkını dava etmek için vekaletname verdiğine ilişkin dosyada delil ve belge bulunmadığı gözetildiğinde aralarındaki vekalet ilişkisi yönünden davacının 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici kabul edilmesi ve bu olgunun sonucu olarak taraflar arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden bahisle, İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinin yargı yeri belirlenmiş ve karar verilmiştir.
    Yargı yeri olarak belirlenen mahkemece; asıl dava yönünden davacının davasının kısmen kabulüne, 40.840 TL'nin dava tarihi olan 16/06/2014'den itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, birleşen dava yönünden davacının davasının kısmen kabulüne, 7.061,99 TL'nin dava tarihi olan 21/11/2017'den itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 6502 sayılı Kanun gereğince davalı tüketiciden harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (I) sayılı tarifenin, "Yargı Harçları" başlığı altında düzenlenen "Karar ve ilam harcı" başlıklı III. kısmının 1. fıkrasında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmıştır.
    Bu durumda; konusu belli bir değerle ilgili bulunan davada esas hakkında karar verilmesi halinde nispi harç alınacağı alınacağı kuşkusuzdur.
    Harç kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca bu konu temyiz nedeni olarak ileri sürülmemiş olsa bile, temyiz incelemesi sırasında harç alınması gerekip gerekmediği Yargıtayca resen incelenir.
    Somut olayda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve davalıların tüketici sıfatı taşımadığı nazara alındığında, kabul edilen dava değeri üzerinden davalılar aleyhine nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, davalı tüketicilerden harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
    Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (B) bendinin (4) numaralı alt bendinde yer alan "6502 sayılı yasa gereğince davalı tüketiciden harç alınmasına yer olmadığına," ifadesi ile (5) bendinde yer alan "Davacı tarafın yatırmış olduğu 700,20 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde iadesine," ifadelerinin çıkartılarak yerine "4- Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden asıl davada alınması gereken 3.789,78 TL, birleşen davada alınması gereken 482,41 TL olmak üzere toplam 4.272,19 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 700,20 TL peşin harcın ve 250 TL ıslah harcının mahsubuyla bakiye 2.321,99 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye gelir kaydına,'', "5- Davacı tarafın yatırmış olduğu 700,20 TL peşin harç ile 250 TL ıslah harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,'' ifadelerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1.816,90 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı ...'e, 2.514,90 TL bakiye temyiz harcının davalı ... ...'e yükletilmesine, harçtan muaf olan davacı tüketiciden peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu asıl davada davalılar yönünden kararın tebliğin itibaren 15 günlük süre içerisinde açık, davacı yönünden kapalı, birleşen davada davacı yönünden kararın tebliğin itibaren 15 günlük süre içerisinde açık, davalılar yönünden kapalı olmak üzere, 24/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi