Esas No: 2021/529
Karar No: 2022/3562
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/529 Esas 2022/3562 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, uyuşturucu imal ve ticareti ile suç işlemek amacıyla kurulan bir örgüt üyeliği suçlaması nedeniyle 189 gün tutuklu kalan ve daha sonra beraat eden davacının tazminat talebinin kısmen kabul edilmesine karar verdi. Davacı, tutuklama tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte 3.000 TL maddi ve 47.000 TL manevi tazminat talep etti. Mahkeme 2.520,95 TL maddi ve 6.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verdi. Ancak, hazine zararına yol açan mükerrer dava açılmaması ve kamu kaynaklarının verimli kullanımı açısından aynı haksız tutuklama nedeniyle açılmış dava olup olmadığı araştırılmadığı için karar temyiz edildi. Mahkeme, verilen maddi tazminatın fazla olduğunu ve hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin edilmesi gereken manevi tazminatın ölçütlere uymayacak şekilde eksik hükmedildiğini belirleyerek kararı bozdu. Kararda, kanuna aykırı olması nedeniyle hükmün, isteme aykırı olarak bozulduğu belirtildi. Kararda, 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesine ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesine de atıfta bulunuldu.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.520,95 TL maddi, 6.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/66 Esas- 2016/118 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçlarından 21.11.2006-29.05.2007 tarihlerinde 189 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda davacının beraatine hükmedildiği, kararın 08.04.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının dava dilekçesiyle 3.000 TL maddi, 47.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada mahkemece 2.520,95 TL maddi, 6.000 TL manevi tazminatın 12.12.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedildiği anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin manevi tazminatın fazla olduğuna, davacı vekilinin ise sair nedenlere yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1-Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan “ 2.483,43’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde “2.520,95’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
2-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
3-Davacının dava dilekçesiyle 21.11.2006 tarihinde tutuklandığını bildirip tutuklama tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep etmesine ve tazminat hesabında bu tarih esas alınmasına rağmen, yol tutuklaması ile 21.11.2006 tarihinde tutuklananan davacı hakkında hükemedilen tazminata ilişkin faiz başlangıç tarihinin yol tutuklaması talep eden esas mahkemesince verilen tutuklama tarihi olan 12.12.2006 tarihinin esas alınması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.